bunun etimolojisinde bir kargaşa var içime sinmeyen.
portakal sözcüğü, bize bildiğin
portugal'dan geliyor, ülke isminden yani. (portekiz)
ülke ismi de latince "sıcak/ılıman kale" anlamına gelen,
roma'lıların verdiği bir isim olan
portus cale'den geliyor.
ilginç olan sadece biz portakal'ı portekiz'in adıyla çağırmıyoruz, bir sürü dilde bu böyle, çoğu da balkan veya akdeniz ülkeleri.
bulgarlar mesela
portokal diyor.
yunanlar portakal'a
portokali, portekiz'e
portogalia diyor.
araplar portakal'a
burtukal diyor, portekiz'e
el-burtukhal diyor. (hatırlayın, arapça'da p, ç sesleri yoktu) (bkz:
#36100823)
farsça'da hem ülkeye hem de meyveye
portekal diyorlarmış.
o zaman akla şu geliyor: portekizce'de portakal'a ne diyorlar?
laranjatamam bu tanıdık, o zaman
orange nereden geliyor diye bakıyorum hemen.
hikâye
sanskrit dilinde
naranj sözcüğüyle başlıyor, eski hindistan'da portakal'a naranj deniliyormuş. hindistan'dan persler ve araplar aracılığıyla arapça'ya
naranjah diye geçiyor sözcük. emevi'ler gemileri yakıp ispanya'yı fethedince, pek çok şey gibi bu sözcüğü de taşıyorlar beraberlerinde, ispanyolca'da portakal'a
naranja denmeye başlanıyor (naranha diye okunuyor). bu ingilizce'ye
naranj diye geliyor ama malum, ingilizler sondaki j'ye kıl oluyor
narange yapıyorlar sözcüğü. zamanla, "an arange" diyerek sözcüğün başındaki n gidiyor
arange kalıyor geriye. baştaki a harfi de o'ya dönüşüp
orange oluyor sonunda.
naranj sözcüğü şu açıdan tanıdık gelebilir bize:
narenciyeama benim anlamadığım, hadi bizi geçtim, araplarda
naranjah diye başlayıp, ispanya'dan ilerleyip, portekizden sekip geri araplara döndüğünde nasıl sözcük
burtakal olmuş aklım ermiyor.
bir de yukarıdaki dizgeyi destekleyen bir süreç daha var, ruslar, almanlar, iskandinav ülkeleri bambaşka bir sözcük kullanıyor. isveç:
apelsin, danimarka:
appelsin, fince:
appelsiini, rusça:
apelsin, almanca:
apfelsine (ve orange)... çin'liler olsun, yahudiler olsun bu etimolojinin yanına bile yaklaşmıyor.
sonra bir de
turunçgiller kaosu var ki bunun hiçbir yeriyle kesişmiyor.