bir ara çok beğenerek takip ediyordum kendisini. buraları okuduğunu düşünüyorum ve eski güzel günlerimiz hatırına birkaç şey karalamak istedim.
*şimdi efendim şöyle ki; pınar hanımı takip etmeye başladığım zamanlar kendisinin 20-30bin takipçisi vardı. henüz bir sabancı olduğu bile pek bilinmiyordu doğrusu.
o dönemler sürekli eğitimi üzerine sağlıklı beslenme tavsiyeleri veriyor; okuduğu kitaplardan pasajlar, arada bir de dünyalar tatlısı oğlunun fotoğraflarını paylaşıyordu. fazlasıyla mütevazi bir hayat çiziyordu. bizi hiçbir zaman özel hayatına dahil etmiyordu. adabıyla ve dozunda sosyal medya kullanmayı bilen biriydi. çok asil buluyordum pınar hanımı.
zaman geçti, misa adında bir catering firması açtı. bunun üzerine beslenme tavsiyeleri azaldı; aile, günlük hayat,
arkadaşlar ve davetler arttı. kurduğu firma günlük ve öğünlük yemek servisi yapan bir firma. tavsiyelerin, tariflerin azalması bir marketing çalışması diyeceğim; ama bir sabancı'nın buna ihtiyacı yok ki.
şimdi şunu söylemek gerekiyor: bu kadın ülkenin en tanınan ve ekonomiye yön veren ailelerinden birinin üyesi. elbette kalburüstü bir hayatı olacak; kahvaltıya paris'e, öğle yemeğine roma'ya gidebilir. yalısının mükemmel bir manzarası olabilir. her gün yeni bir katalog çekimine gidebilir. ve bunların hepsini sosyal medyada istediği gibi paylaşabilir de. ama kendisini diğerlerinden ayıran; sabancı olmanın birinci şartıymışçasına bunları yapmamasıydı. sosyal medyanın en nefret ettiğim yanı olan şu başkalarının özel hayatına dahil olma rahatsızlığını yaşatmıyordu.
velhasılkelam; kendisinin çok iyi kalpli, merhametli, tatlı bir hanım olduğu çok aşikar. umarım eski haline döner.
yıllar sonra gelen edit: son 1 haftada 2 favori alınca entry gözüme çarptı. pınar hanım benim hayran olduğum (kimseyi günlük rutinlerini eleştirmek haddim değil bunu şerh düşmek istiyorum ama bu haliyle çok daha fazla gönül bağı kuruyorum) haline döndü. çok seviyorum kendisini. maşallah.