bilim kurgu türünün kanımca en büyük ustası. altmışlar ve yetmişlerde yazdığı hikayeler ve romanlarla türün sınırlarını çizmiş, inanılmaz yaratıcılığıyla kendisinden sonra gelen sayılamayacak kadar çok yazarı, romancıyı ve senaristi doğrudan etkilemiştir. kısa sayılabilecek hayatında arkasında kırktan fazla roman ve yüzden fazla hikaye bırakmıştır.
günümüzde bayıla bayıla okuduğumuz ya da izlediğimiz pek çok bilim kurgu konseptinin yaratıcısı işte bu adamdır. başyapıt kategorisinde değerlendirilen pek çok sinema eserinin de arkasında bu adamın ruhu ve beyni vardır. insanların hayata bakışını değiştiren, 1999'da çıkıp olay yaratan
the matrix filminin içindeki fikirleri, simülasyon teorisini, hayatın gerçekliği sorgulamalarını ve gnostik fikirleri kendisi film çıkmadan neredeyse 40 yıl önce dile getirmişti örneğin.
kendisini diğer bilim kurgu yazarlarından ayıran en önemli şey ise yaratıcılığının yanında bilim kurguyu
felsefe, mistisizm ve
gnostisizm ile harmanlamasıdır. kendisini panenteist olarak tanımlar.
*** böylece romanlarında ve hikayelerinde bilim kurgunun yanında tanrı'nın ve gerçekliğin doğası, hayatın anlamı, algının kapıları, insan olmanın manası, yaşamın yanılsaması gibi konular üzerine de eğilmiştir. aşırı
psikedelik maddeler kullanmasından ötürü kendisine bir deli diyenler de olmuştur, daha doğrusu dahi deli. daha önce söylendiğin gibi, belki de bilim kurgunun
salvador dalisidir demek isabetli olur.
sözün kısası, benzeri bir daha çok zor gelecek olan nevi şahsına münhasır bir ustadır.