aslında asker mevcut durumda olması gerektiği gibi davranmaktadır.
zira askerin görevi laikliğin, atatürkçülüğü muhafaza etmek midir? yoksa yurdumuzu her türlü silahlı tehdit ve saldırılardan korumak mıdır?
bunlar istiyor ki asker siyasete müdahale etsin, askerle siyaset çatışsın.
çok basit
rte ilk başa geldiğinde ülkedeki en güçlü 1.yapı tsk, 2.yapı cemaatti rte nin 20-30 yıllık planları doğrultusunda tsk çok tehlikeliydi o yüzden iktidarının ilk 10 yılında cemaat eliyle tsk ya ayar verirken kendiside iyice güçlendi ve planın 2.ayağı başladı ve bu sefer sanık sandalyesinde cemaat oturuyor ki onlarında ne kadar gücü kaldığı 1 kasım da belli oldu.
artık rte-tsk-cemaat değil sadece rte var.
lan tsk'nın üst düzey komutanları , kahramanları tek tek içeri tıkılırken normalleşiyoruz diyen adamlara bak... neredeyse "ordu göreve" diye pankart açacaklar. ulan darbeci dediğiniz cumhuriyetçiler yürüyüşlerinde "ne postal, ne takunya" diye bağırıyorlardı onlara dediğinizi bırakmadınız şimdi yok atatürkçü laikliğinden eser yokmuşda bilmemne.
ulan şu liboş tayfasının allah belasını versin , vermiyorda her dönem sözlerini geçiriyorlar ve hep haklı bunlar hep mağrur. hep en iyiyi güzeli bilen onlar bizler sığ ya cahil halkız, ya darbeci statükocu odun kafalıyız... . anamız bellendi hala konuşuyorlar susun ve siktirin gidin artık...
hasan cemal beyninin cevabını kavrayamayacağı soru. asker mesleği/tabiatı gereği ya emir alır ya emir verir, erdoğan'a kadar bir-iki istisna dışında hep göt öpen sünepe başbakanlarla çalıştığından emir vermeyi tercih etmişti, bu askerlerin suçu değil, asker tam tersine yapacağı operasyonların emrini veren güvenebileceği bir siyasi otoriteyi her zaman tercih eder, tayyip erdoğan'ın yaptığı da budur.
esnaf, orta ölçekli sanayi kesimi bilir: genelde esnafın idare ettiği meczuplar, dilenciler vs olur dükkan dükkan gezen. bizim sokakta da var bir tane. meczup dediysek bazen bizden akıllı olduğunu hisesttirir hani, öyle ki aksini ispatlayamazsın kendine.
bazılarına yüz verirsen her gün gelir; para ister, para bulamazsa yemek, çay, kahve ne olursa; eli boş çıkmaz dükkandan yani. ama çok fazla yüz verirsen her gün gelir, çok para verirsen yarın daha fazlasını ister, arada bir kovalamaz, ayar vermezsen olmaz, önünü alamazsın. bu esnaftan biriyle takışır, arası açılırsa o esnafa onbeş gün- bir ay uğramaz. o ara başka birine dadanır, orayı da kurutunca kovulduğu yerlerden birini -kovulmanın zaman aşımına uğradığını varsayarak- tekrar ziyaret eder. yine ne varsa ister yolunu bulur.
kasımdan önce pkk'yı kurutup -tabi gerçek manada kurutan anlı şanlı tsk- yeniden yüzünü askere dönen hasan cemal gibilerin durumu da aynen buna benziyor. ama yaptığı meczuplukla bile açıklanamaz. bir şey çıkar mı diye çaldığı kapılardan biri 2200 yıllık türk ordusu, diğeri soyu sopu belli olmayan canilerden, hainlerden müteşekkil terör örgütü. bir hafta arayla oradan buraya nasıl geldin be adam.
koca koca gazetelerde yazan ama masum, saf rolü oynayan yazargillerden gelen bir soru.
abicim, siz askeri vesayet cart curt dediğinizde hükümet eliyle ordunun yarısı darbeci ilan edilip içeri tıkılırken, o zaman orta okula liseye giden çocuklar tayyip'in zamanı geldiğinde orduyu kendi etkisi altına alacağını biliyordu.
dinciye güven olmaz çünkü adamlar akıllı zeki, plan proje ne varsa akıllarında onu gerçekleştiriyorlar ancak bu yazarımsılara hiç güven olmaz çünkü bildiğin akıllı geçinip zeka kıtlığı yaşıyorlar.
askerin erdoğancı falan olduğu yok tsk denen yapı 13 yıl içinde değişmez bir general kolay yetişmiyor sadece araziye uymuşlardır o kadar ötesi yok, erdoğana idam sehpası kurulsa tekme atmak için birbirlerini yerler. alttan gelen kadrolar erdoğan sonrası türkiye'nin başına bela olacak.
askerin erdoğancı olduğu gibi bir değerlendirme için fazla uçmak lazım.
asker erdoğancı olmadı, erdoğan ile asker işbirliğine girdi.
tsk'yı blok halinde, basmakalıp aynı karakterlerden oluşan kişiler olarak düşünmek de yanlış. rüştü erdelhun ile cemal gürsel beraber çalışıyorlardı. 27 mayıs sonrası rüştü erdelhun hapse girdi, cemal gürsel cumhurbaşkanı oldu. cemal madanoğlu ile ragıp gümüşpala 27 mayıs'tan önce iki generaldi. 27 mayıs sonrası madanoğlu, milli birlik komitesi üyesi oldu; gümüşpala, demokrat parti'nin devamı olan adalet partisi'ni kurdu. muhsin batur ve tekin arıburun, ikisi de hava kuvvetleri komutanıydı; tekin arıburun emekli olunca adalet partisi'ne katıldı, muhsin batur emekli olunca cumhuriyet halk partisi'ne katıldı. tsk'yı blok olarak tek bir görüşün temsilcisi ve savunucusu olarak görmek çok yanlıştır.
şu anda bile tsk-rte koalisyonuna çok tepkili olan bir çok yüksek rütbeli vardır, destekleyenler de vardır.
tsk'nın rte ile tek anlaşamayacağı konu atatürkçülük ve laiklik meselesidir. bunun dışında cemaatin bitirilmesi, pkk ile savaşılması, suriye'nin kuzeyindeki kürt oluşumuna karşı durulması gibi konular koalisyonun esas dayanağıdır.
tsk, atatürkçülük ve laiklik meselesini "devletin bütünlüğü" tehditlerinin ardına koymuş görünüyor. buradaki tehditlere karşı da akp ile işbirliği yapıyor.
akp ise her zaman birileriyle koalisyon yaptı zaten. liberalleri kullandı, attı. cemaati kullandı, attı. sırada tsk mı var onu da zaman gösterecek.