(bkz:
osmanlica)
arap alfabesinin harflerini kullanır ama tamamen değil.zaman zaman bazı değişiklikler vardır türkçeye uyarlamak için.
osmanlı alfebesi
* yoktur da,
osmanlı isaret dilidir ve bu
alfabe demek değildir de denilecek şey değildir. nitekim
osmanli tokadi diye birşey vardır. kısaca, osmanlı alfebesi bu mantıkta, osmanlı tokatıdır.
ş ile başlayan ve
a ile
k harfleri ile donatılmış az heceli bir zincirdir.
osmanlıların kullandığı harflerin hepsine birden
osmanlı alfabesi (bkz:
alphabet) denir.
arap yazısının (bkz:
script) bir uzantısıdır.
tıpkı latin harfleri ve alman alfabesi ya da kril harfleri ve rus alfabesi gibi.
özellikle 19. yüzyılda türkçe sözcüklerdeki ö, o ve ü seslilerini ayırt edecek harfler de kullanılmaya çalışılmıştır. bu yönde değişik denemeler olmuştur ama başarılı olmamıştır.
bkz.
osmanlıca türk nasıl yazılır
harf devriminden sonra sadece bir köyde kullanılmaya devam etmiş (bkz:
kuvaşra)
fars alfabesinde bulunmayan
sağır kef harfi mevcuttur.
bu alfabeyle yazılan türkçede her ekin tek bir biçimi vardır, mesela güncel alfabemizde isme gelen "cı, cı, cu, cü, çı, çı, çü, çü" eki 8 farklı hale girebilirken eskisinde yalnızca "ci" şeklinde gösterilirdi. evet bu alfabede u, ü ve ı, i için ayrı harfler zaten mevcut değil idi ancak buna lüzum da yok idi zira zaten ekin hangi biçimi alacağı daha leb demeden, kendisinden önceki heceden bellidir. öyleyse denilebilir ki bu alfabe şuankiden çok daha tasarruflu ve göz-yormaz bir üsluba sahipti. peki temelde 8 (pratikte 8'den de fazla) ünlüye sahip türkçe yalnızca 3 harfle nasıl yetinecek? ilk bakışta bu büyük bir eksiklikmiş gibi görünse de ünlü uyumu dediğimiz kaide işin seyrini değiştirmekte. dilimizde bir kelimenin tek bir ünlüsünün dahi ne olduğu bilinse diğerlerinin hangi türden olduğu da ünlü uyumu sayesinde kendiliğinden ortaya çıkar. mesela "görüşürlermiş" kelimesi şöyle yazılsa bile türkçenin kaidelerini bilen birisi için okuması gayet kolaydır "görşrlrmş". bu yaklaşım yazıyı ilk öğrenirken belki işi bir derece zorlaştırsa da bu sürecin sonunda daha pratik ve hızlı bir yazım tarzı edinilmiş olunur. şu da hesaba katılmalıdır ki beyin okumaya alıştıkça kelimeleri bir bütün halinde sanki birer resimlermiş gibi hafızaya kaydetmeye başlar. her defasında bütün heceleri okuma zahmetine girmekten kaçınır. bu yönüyle eski alfabemiz beynimizin bu tutumuyla daha geçimlidir. hasılı bu alfabe meselesinin tek boyutlu olmadığını ve her iki alfabenin de bir yerlerden taviz vermek ve bazı unsurlardan feragat etmek zorunda olduğunu gözden kaçırmamalı.