sanatın ve sanatçının dostudur..
bu isimlerin yılmaz savunucusudur..
birileri misal, pamuk'a laf etsin de ben de onu savunup ne kadar muhteşem edebiyat birikimi olduğunu kanıtlama fırsatı bulayım böylelikle diye içinden dualarda pardon isteklerde bulunur..
cem yılmaz sever, lakin yeri gelse de şöööyle bi yılmaza lafı sokuversem bi gösterisinde diye umutla bekler..
sezen! in konserlerini kaçırmadığı gibi, eğer mevzubahis kişi kadınsa, sesini sezene benzeterek sezen şarkıları söylemeye de bayılır..
"orhan pamuk en iyi türk romancılardan birisi, cem yılmaz da en şahane komedyen bence, sezen aksu'yla aram çok da iyi sayılmaz... bu durumda ben de popüler kültürün kölesi oluyor muyum hocam?"
bir sabah programı seyircisi.
guzel bir insandir.. zira begenileri hic de fena degildir..
güvenemeyeceğim insandır.
orhan pamuk'un tüm kitaplarını alır ama okumaz;
cem yılmaz'ın sadece filmlerine gider ve
sezen aksu'nun sadece en son çıkan albümünü dinler. ayrıca güldü mü cenazeye benzer. (bkz:
abartmış olabilirim)
en kötü ihtimalle espri anlayışı yerinde, düzgün bir adamdır. çünkü cem yılmaz'ı sevmemizin sebebi alternatifi olmaması değil, alternatifi diye piyasaya cıkanların cem yılmaz karşısında tutunamamasındandır.
orhan pamuk romanını (misal:
kara kitap), okuyabilecek kadar dikkat, sabır, ilgi, zevk ve okuma iradesine sahip olmayanların yaptığı gruplandırmanın insanı. romanını romanlarını okumadan hayran olanları da sittir edin.
konu has beğeniyse bu üçünün aynı bünyede buluşması muhtemel değildir.
oldu da, hasbelkader buluştuysa, o şahsa pek bulaşmamak gerekir.
bu prototipleri kılık&kıyafetlerinden ayırt edebileceğimiz gibi kitapçılara sergiledikleri "skerim lan hepinizi! durrukler! bi sey almaya değil, bakıyım okumadığım kitap, ansiklopedi, dinlemediğim şarkı müzik kalmış mı diye geldim" tavırları ve üzerlerine ve hatta kıyafetlerini tıktıkları dolaplarına sıktıkları çok para parfümlerinden ayırt edebiliriz. erkekseler, kirli sakalarının içinde saklı bir top sakallarından , kadınsılar işte öyle götlerinden belli olur.
başlığı ilk okuduğumda aklıma tek bir isim geldi.
(bkz:
güneri cıvaoğlu)