öncelikle: yapıp yapamayacağı önemli değil. burda değineceğimiz şey bazen kötü olaylar karşısında nefes alabileceğin bazı şeylerin oluşmasını istemendir.

eğer annen ölürse cennete gittiğini düşünür mutlu olmak istersin.
baban ölürse cennette annenle seni beklediğini düşünmek istersin.

ama birileri gelip hayır senin anan baban mı cennete gidecek derse üzülürsünüz. ölüm ve ölen insanlar bir dayanak ararlar!

tamam belki abartılmış olabilir. sanki biz bunun farkında değiliz sadece siz farkındasınız. fakat siz ne yapıyorsunuz?
nasıl bir insansınız siz?
belki şam vurulmadı belki bir top bileatılmadı tank hedef alınmadı?
adamlar sadece twiterda öyle gördüğünü yazmış. bilgiyi paylaşmış. istemezsen okumazsın.
aynı twiterda şehit sayısı 150-200 lerde denildiğinde vay efendim şu kadar adam ölmüş devlet bizden gizliyor deyip bilir kişi ilan etmediniz mi sosyal medyadaki insanları?
şimdi gene aynı yerde yazılmış bir haber paylaşıldığında bu nasıl tepkiler böyle?
yahu siz gerizekalı mısınız?
bu olayları siyasete dökmeyin diye adamlara çemkirmedik mi daha yeni?
birlik olalım demedik mi daha yeni?
***karşı tarafa birlik ol dirlik ol adam ol, bize gelince vurun kahpeye der gibi sosyal medyadan linç kampanyası. beceriksizler asker de şamı nah vurur demeler.
sadece çıkarlarına hizmet eden söylemlerle doğru yanlış demeden konuşmalar.
siz ne biçim insanlarsınız? ne saygısız insanlarsınız?
ne biçim türkiyenin emanet edildiği gençliksiniz?
belki vurmadık, belki bir taş bile atacak gücümüz yok, belki kendimizi savunacak aklımız yok...
peki hiç mi bir şey anlatmayalım, bunca şehit ailesi ve onların kanları “ki bu kanlar siz biranızı bir tane daha fazla için diye döküldü” rahat etmesin. insanlar kaçacak delik ararlar böyle bir acıdan! tamam onlar bize zarar verdi ama biz de gereken dersi verdik demeyelim. içimiz sürekli kan mı ağlasın?
şehit aileleri her gece uyurken kalplerinde oğlum öldü ama vatani görevinde türkiye için tıpkı sorgusuz sualsiz bu topraklara kanlarını döken ataları gibi sonsuzluğa ulaştı demesin? onları rüyalarında beyazlar içinde mutlu bir şekilde hayal edip tüm türkiye yaptıklarınızla gurur duyuyor ve sizi unutmadı demesin. düşmana bir kurşun bile atmadı mı deseydi mutlu olacaktınız!
siz neden insanlara kayıplarından kaçabilmeleri için bir ortam bırakmıyorsunuz?
belki doğru değil ama siz hayatta bazen mutlu olmak için de mi kendinizi kandırmıyorsunuz?
bu kadar mı çıkarcı fırsatçı aklına estiğinde istediği gibi işi sağa sola yatıracak insanlar oldunuz?
tayyip veya değil, vuruyoruz veya vurmuyoruz, çalıştık veya çalışmıyoruz, hiç mi bazen kendi öz saygımızı düşünmeyelim.
birazcık şerefli hissetmek çok mu zor ulan!
burası siyaset değil ordu meselesi!
yok efendim bilmem nereyi vurmuşmuş, yok efendim dizine bile vuramazmışmış, yok efendim biz bir mermi bile atamazmışız.
lan olum nasıl rezil, nasıl pısırık, nasıl ergen, nasıl aşağılık kompleksli insanlarsınız siz!
hiç mi yaşını başını almış doğru düzgün vatan milletinin değerinden anlayan laf sokma derdinde olmayan insan yok.
hiç mi orta yoldan giden insan yok bu sözlükte?
hemen bir linç her şeyde bir linç!
yok efendim çocuk profesör dediler terbiyesiz çıktı
yok efendim iha dediler tırt çıktı
yok efendim yazılım sektöründe çalışmalarımız var dendi tırt çıktı yok o yok şu hiç bir şeyi beğenmiyorsunuz.
nesiniz olum siz etnik gurme felan mı?
siz iyiyi biliyorsunuz seviyorsunuz da biz bilip sevmiyor muyuz?
ülkenizi bir tek siz seviyorsunuz da biz sevmiyor muyuz!
bırakın şikayet etmeyi harekete geçin!
bir dakika daha az nasıl çalışırım diye ağlamadan çalışın ki herkesten bir farkınız olsun!
elimizde 5 metre uzağa atan ok varsa 6 metresini siz yapın ki konuşmaya hakkınız olsun.
oturduğun yerde o iyiymiş bu kötüymüş demeyi en iyi ben yaparım.
bir tek siz değil.
bunu yapmak da süper zeki olmayı gerektirmez, zaten en çok da en tembeller böyle konuşurlar.
önce hayatınızdaki yeri sorgulayın,
sonra konuştuğunuzda kimlerin kalbini yaraladığınızı.
sonra istediğiniz gibi konuşabilirsiniz.
yaralamayın zaten yaralanmış insanların kalplerini.