"bize 4 çay, küçüğede 1 oralat ver" cümlesindeki küçüktür.
oralet;
hınzırlıktır,
yaramazlıktır;
çocukluktur; çay,
ağır başlılıktır,
yaşını başını almaktır, artık
durulmaktır.
velhasılıkelam, ilki; yaşam dolu olmak, ölümden
bihaber olmak; ikincisi; ölümü biliyor; hatta ölüme alışmış olmaktır.
oralet ortam çocuğudur, çay bıçkın delikanlıdır..
oralet; babanın iş yerine gittiğinizde çaycının "bu da delikanlının çayı" diyerek ikram ettiği, güzel olduğu kadar nostalji de kokan bir içecektir.
çay da o işyerinde işe başladığınızda çaycının "hadi delikanlı iç de uykun açılsın" diyerek masanıza bıraktığı yine güzel bir içecektir.
demlik demlik çay içsek de o oraletten ilk yudum alındığında nostalji yaşamıyorsanız bizden değilsiniz.
ikiside babanın dükkanında içilir. ama birinde çocuksundur, birinde koca adam.
@1 den sonra sol kanattan içeri son sürat kapatan kivinin şık bir plase ile maçı 2-0 a getirdiği durum.
oralet can'sa çay canan'dır
oralet yancı yeğene ısmarlanır, çay içilir. yani çayı dayılar/amcalar içer, oraleti yeğenler.