işte ateistleri çıldırtacak soru. önceki günlerde büyük dedemin kız kardeşinin kızı olan halime teyze rahmetlik oldu ama biz hala yaşıyoruz. nasıl iş bu arkadaş?

bir zombinin zombi arkadaşlarına sorduğu soru olabilir.

leblebi tozlu bir şeyse rakıya nasıl meze oluyor? sorusundan hemen sonra gelendir. kafalar dumanlıdır.

(bkz: ölenin dünyası yıkılır)

kendisine "hayat, doğum ile ölüm arasındaki zaman dilimidir." tanımını hatırlatmak istediğim şahsın sorduğu soru..

insan egosu kaynaklı bir soru.. insanlar kendi algısı olmadan evrenin var olamayacağını düşüyorlar hep.. oysa esas olan insan ve onun algısı değil, evrenin kendisidir.. bugün yaşadığımız an içinde bile bize çok uzak ve bulunmadığımız mekanlarda algımızın en ufak bir haberi olmadan sonsuz sayıda olay oluyor.. en basitinden şu anda kim bilir uzayda kaç yıldız patlıyordur ya da kaç aslan zebra avlıyordur veya kaç karınca yuva yapıyordur ? bunlardan hiçbirinden algımızın haberi bile yok ama tüm bu olaylar oluyor..

ölüm aslında öyle korkunç bir şey değil.. doğmadan önceki zaman dilimleri korkunç mu geliyor size ? hayır.. öldükten sonra da yok olacağız işte.. kabul etsek de, etmesek de..

burada huzurlu olmanın yolu kendimizi kandırarak gerçekleri görmezden gelmek değil, kainatı olduğu gibi kabul edip onun kurallarına göre yaşamaktır.. en güzeli bu..

aşık olun, sevin sevilin.. zamanınızı iyi değerlendirin.. hayat böyle güzel..

bunu soran şunu sorupduru:

(bkz: yolsuzluğun olduğu bir ülkede yol yapılabilir mi)

.

pek başarılı bir soru değil:

-ölümden sonra hayat yoksa peki biz nasıl yaşıyoruz?
-daha ölmedik ki yarram.

(bkz: o son dubleyi içmeyecektik)

(bkz: sen buna yaşamak mı diyorsun)