ibo show ankara'da trt stüdyolarında çekiliyor. çünkü, tatlıses meclis'in bir organizasyonu için ankara'da. istanbul'a dönüp, program yapıp tekrar ankaraya dönecek zamana sahip değil. neyse, meşhur trt arı stüdyolarında yapılan programın ilk konuğu oğuz yılmaz.

ibrahim tatlıses, karakterine yakışacak şekilde, oğuz yılmaz'ı takdim ediyor. "gece bentderesinde geziyordum, her yerde çalıyor valla. gidin getirin dedim. gidin getirin oğuz'u. oğuz yılmaz geliyor" diyor. bentderesi, ankara'nın pislik mekanı. kerhanelerle dolu yeri. onun oradan geldiğini ima ederek çağırıyor.

neyse, oğuz yılmaz geldi. efendiliği bozmadan, "beni bentderesinde dinlediğini sanmıyorum. beni urfa'da da dinlerler, her yerde dinlerler. beni bentderesine kalıplaştırıp koyduysan üzüldüm abi" diyerek karşılık verdi.

tatlıses, "ben pavyonda çalıştım, ne olmuş. söylüyorum. ayıp ne var bunda? sen nereden geldin" dedi.

yılmaz, "sivas'tan geldim ankaraya. ayrıca, pavyonlar bentderesinden daha kötüdür emin ol" dedi.

atışma biraz daha sürdü. sonra tatlıses, tevazu üzerine bir hikaye anlatarak (!) "söylerim, seni bentderesinde de çalmazlar. hiçbir yerde çalmazlar. ricamı kırmazlar" dedi.

oğuz yılmaz, "çalmasınlar" dedi.

reklama gidilip gelindi. tatlıses, alaycı tonu ile parmak sallayarak "sıra sana gelecek" dedi.

oğuz yılmaz, "sıra sana da gelecek" dedi.

sonra bağlama çalan ufak bir çıktı. yılmaz, çocuğu öpmek istedi. tatlıses "o bentderesindekileri öpüyor sadece" diye laf attı. yılmaz, "sen de bentderesindekileri öptüğün gibi öpüyorsun. kitabını yazacaksın neredeyse" dedi.

biraz daha taş atma sürdü. sonunda oğuz yılmaz, programı terk etti. o programa kadar kasetleri milyon satan, her programı reyting rekoru kıran adam, piyasadan silindi. televizyona çıkamadı. bir anda şöhreti söndü.

lakin, sonunda dediği oldu. sıra, o'na geldi. bentderesine gitmeyi bırak, yürüyecek hali kalmadı.

kendisi ise dimdik öldü. her daim efendiliği ile neşeli hali ve müzisyenliği hatırlanacak.

edit: ankaralı namık, oğuz yılmaz ile beraber ankara havasını popüler yapmamıştır. o kişi ancak ankaralı turgut olur. namık, bu ikiliden çok daha sonra piyasada popüler olabilmiştir.

olmadı oğuz abi. cennet diye bir yer varsa mekanın orasıdır.

keriman'la tanıdım seni ben. 18 yaşında bir çocuktum. dünyanın en dandik radyosunda program yapıyordum ve bir kıza aşıktım. her gün çalıyordum muhakkak. arayıp soruyordular neden mutlaka her yayında bu şarkıyı çalıyorsun diye. keriman'a aşığım çünkü diyordum. kod adı keriman'dı artık, kendisi bilmese de. bir ilçe kim lan bu radyodaki çocuğun sevdiği keriman diye çalkalanıyordu. herkes sizin okulda, mahallede keriman diye biri var mı diye birbirine soruyordu. bula bula 50 yaşında evli barklı bir keriman buldular da çocukları radyoyu basınca bıraktım çalmayı.

oğuz abi sen olmasan sevmezdim keriman'ı. kavuştuk da sonra. ama keriman da ebemi sikti oğuz abi. onca yılın üstüne, telefonunda bir başkasına atılmış mesajları görüp o evden ceketimi alıp çıkarken tövbe ettim o şarkıya da, sevmeye de...

sonra abimin adı da oğuz'du. o da senin gibi güleryüzlü, efendi, kimseyi kırmayan biriydi. abim diyorum ama şu an abimden 16 yaş büyüğüm oğuz abi. bu ne sikimden matematik değil mi. bakalım sen de abimken kardeşim olacak mısın?

izzet yıldızhan'a 5 yıldızlı oteller aldırıp villalarda yaşatan kahpe hayat, azer'i 3 yıldızlı otellerin dandik odalarında öldürdü. alişan'ı pert jipten ayakta çıkarıp, ibrahim erkal'ı otoparkta yok eden kahpe hayat, ibo'yu keleşe rağmen yaşatırken, seni tek hamlede mi götürdü be abi. sen de erken giden iyilere mi katıldın?

ilk aşkımın mimarı, ilk kaybımın şahidi, abimin adaşı. ankara'da öğle ezanı okundu az evvel. hıçkırarak ağladım yıllar sonra. ezanlar senin için mi okunuyor benim güzel abim.

çok yakın bir arkadaşımın yıllar önce küçük, kendi yağıyla kavrulan bir organizasyon şirketi vardı.

birkaç gün önce anlattı…

orta anadolu'da küçük bir ilçe belediyesinin bir kutlama işini almışlar.

belediye, sanatçı olarak oğuz yılmaz'ı istemiş.

sanatçıyla anlaşmışlar, sahneyi, ses düzenini, kutlama alanını kurmuşlar, ödemeleri yapmışlar.

organizasyondan önceki gece, telefonla, oğuz yılmaz'ın babasının vefat ettiği haberi gelmiş.

arkadaşım “haberi alınca öylece kalakaldım.” dedi.

“paramızı alamayacağız. belediyeyle yaptığımız matbu sözleşmede ağır bir tazminat maddesi vardı. sanatçılarla yapılan matbu sözleşmelerde de ölüm, hastalık gibi ‘mücbir sebep’ kabul edilecek mazeretlerde sanatçıların sahneye çıkmama hakları yer alıyordu. konsere gelmemesi, işimizin artık sona erdiği, iflas ettiğimiz anlamına geliyordu.

aramam, başsağlığı dilemem lazımdı ama konu bir şekilde ertesi gün yapılacak konsere geleceği için son derece utanıyordum. çekinerek aradım, başsağlığı diledim. kısa bir sessizlik oldu, tedirginliğimi anlamış olacak, yarın öğlen babasını defnedeceğini, konsere yetişeceğini, endişe etmememi söyledi.”

“sanatçı olmanın zorluğu da bu.” demiş.

“merak etme, işimizi yapacağız, sonra evimize dönüp yasımızı tutmaya devam ederiz.”

arkadaşım sözlerini şöyle tamamladı:
“vaktinden önce geldi, kimseye durumu belli etmeden programını tamamladı. sarıldık, tekrar başsağlığı diledim ve gitti. sayısız sanatçıyla çalıştım. tanıdığım en düzgün insanlardan biriydi.”

şuraya kızıyla birlikte söylediği bir şarkıyı bırakalım.

ben, izlediğim görüntülerin her karesinde ailesiyle kurduğu bağı, ailesine duyduğu sevgiyi gördüm.

allah rahmet eylesin…

uğur böceğim

cekirgeleri yetim birakmis sanatci.

maalesef vefat etmiştir. ankaralı namık'la birlikte oyun havasını oyun havası yapmıştır. onun misket'iyle, fidayda'sıyla büyüyen bir nesildik. hey gidi. allah rahmet eylesin.

bir sen eskimezsin dediği keriman bile eskiyecektir artık.
allah rahmet eylesin.

kendisi son kro bükücüydü. allah rahmet eylesin.

https://youtu.be/pq9uubmvrsi

usta $arkisi ile $ohret, entel dantel kesimin habire dalga gectigi, halbuki eserleri ankarali turgut ile birlikte konservatuarlarda okutulan sanatci. harbiden sanatci. gunumuz baldir bacakcilarina her$eye ragmen be$ basar goru$um.
17 yildir muzik yapar. muziginin begenilmemesi normal, ama hitap ettigi kitlenin ve $ahsinin hakir gorulmesi anormaldir.
(bkz: fabrika kizi) (bkz: bok atmak) (bkz: hakir gormek)

kalp krizi sonucu vefat etmiş, allah rahmet eylesin.

oyun havası konusunda sevdiğim birkaç kişiden biriydi. önce ankaralı namık, şimdi oğuz yılmaz. bizi neşelendiren kişiler tek tek göçüyor. vay be.

oğuz yılmaz aklımda hep ibo'nun kibirine karşı durmaya çalıştığı video ile aklımdadır.
allah rahmet eylesin.

sesi de duruşu da unutulmayacak bir sanatçıydı.

izlemek isteyenler için