dişlerim çıktığından itibaren, ekmeğin üstüne sürerek ya da kaşıklayarak yeme yöntemiyle yenen bu kakao açısından dolgun yiyecekleri tüketiğimden dolayı bir söz hakkını görüyorum kendimde. efendim şöyle ki, o yıllarda
sarelle yerdim. arada bir nutella alınırdı, ucuz değildi ve az alındığı için elbette ki çok severdim. yaş beş yada altı. ancak hayatıma
chokella'nın girmesiyle, tüm çikolatalara kapadım kapılarımı. tamam çok ucuz değildi ama, o yıllarda
nutelladan ucuz ve hesaplıydı. fakat yakın bir zamana kadar, nutella'nın ucuzladığını da bilmiyordum nihayetinde de yeme fırsatını elime geçirdim. ama o çocukluk yıllarımdaki hazzı vermedi. samimi değil sanırım, ısınamadım. şokella'yı alırsın efenim, yemeye kıyamassın, "kapağını ilk açan siz" sistemini itinayla açıp yemeye başladığınızda farkedersiniz ki aslında cennetin kapılarını açmışsınızdır. gerçekten en yakınım bile yediğinde benim kabımdan içten içe kıl olurum. kap demişken, zaten daire şeklinde ağzı olan nutella'nın diplerinde kalan çikolatayı yemeye kalktığınızda eliniz bileğiniz çikolata içinde kalır, bir kere ergonomik değil, kenarını köşesini sıyırmak hiç de kolay değil. tüm güzelliğini size sunmuyor, bencil biraz nutella.samimi değil diyorum ya. şokella ise bir aşk, bunu bende anlayamıyorum ama, sanırım hayatımın sonuna kadar yiyeceğim, vazgeçmeyeceğim.