nisa 34 meallerine göre kadına yönelik şiddet
Next (2) - Last Page (9)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

mealden meale usulleri değişen şiddettir. son dönem meallerinde "hafifçe" ibaresinin de eklendiği gözlemleniyor.

şöyle inceleyelim:

diyanet işleri eski meal: "nihayet dövün."
diyanet işleri yeni meal: "onları (hafifçe) dövün."
abdulbaki gölpınarlı meali: "dövün onları"
adem uğur meali: (bunlarla yola gelmezlerse) dövün.
ahmet hulusi meali: (rencide edecek kadarıyla) dövün.
ahmet tekin meali: "kaba yerine (bir demet ot-çöple) vurun." ahahaha bu çok komik.
ahmet varol meali: "ve dövün."
ali bulaç meali: "(bu da yetmezse hafifçe) vurun."
bekir sadak meali: "nihayet dovun."
celal yıldırım meali: "(yola gelmezlerse) bu defa dövün."
diyanet vakfı meali: "(bunlarla yola gelmezlerse) dövün."
elmalılı hamdi yazır meali: "yine dinlemezlerse döğün"
fizilal-il kuran: "yine dinlemezlerse dövün."
gültekin onan meali: "(bu da yetmezse hafifçe) vurun."
hasan basri çantay meali: "(yine kâr etmezse) döğün."
hayrat neşriyat meali: (yine dinlemezlerse fazla incitmeden)dövün!
ibni kesir meali: "(yine uslanmazlarsa) dövün"
muhammed esed meali: "sonra dövün"
ömer nasuhi bilmen meali: "onları dövünüz."
ömer öngüt meali: "yine de dinlemezlerse dövün."
şaban piriş meali: "(sonunda) onları dövün.
suat yıldırım meali: "onları hafifçe dövün."
süleyman ateş meali: "onları dövün."
tefhim-ul kuran: "(bu da yetmezse hafifçe) döğün."
ümit şimşek meali: "sonra da hafifçe dövebilirsiniz."

yaşar nuri öztürk meali: "başka yere gönderin!"
edip yüksel meali: "nihayet onları çıkarın"
http://www.kuranmeali.org/…rani_kerim_mealleri.aspx

not 1: dövmekten bahseden hiçbir meali kabul etmiyorum.
not 2: "cımbızlama yapiyürr, cımbızladığı kısmın başı ve sonu var" diyecek tahıl organizmaları verdiğim linkten alıntının başı ve sonuna bakabilirler.
not 3: kimi insanlık onurundan yoksun embesiller "son çare olarak dövmekten bahsediyürrr, dövün değil, dövebilirsiniz diyürr, hafifçe vurun yaziyürr" gibi söylemlerle demagoji kasmaya girişebilirler. öncelikle dövmenin (şiddetin) hafifçesi şusu busu olmaz. şiddet şiddettir ve insan onuruna terstir. meallerin çoğunda da hafifçe ifadesi geçmemektedir. şiddetin dozunu azaltmak için yeni meallere eklenmiş olsa gerek.
46 favorites - -
1 favorites - -
1 favorites - -
kuran'ın zamanımızın gerisinde bir kitap olduğunu gösteren bir başka örnek. gerçekten medeniyet; insan hakları, adalet, özgürlük gibi konularda kuran'ın belirlediği çıtayı çoktan aşmış durumda. işte biz, bunları entry'lerimizde apaçık yazmışızdır.
6 favorites - -
bu mealleri yazanlar acaba kendilerine "nasıl bir tanrı'ya inanıyorum ben?" diye sormamışlar mı, merak ediyorum.

bir süredir evimde bir kediye bakıyorum. sağolsun, sayesinde ellerim yara bere içinde. geceleri uyutmuyor kerata. onu sokaktan kurtarmama, ona sıcak bir yuva, lezzetli yiyecekler, çeşit çeşit oyuncaklar vermeme, sağlığı için endişenmeme ve hastalanmasın diye bütün yaptıklarıma, en çok da gösterdiğim sevgiye rağmen, bugün onu sevmeye çalışırken az kalsın gözümü çıkarıyordu. belki oyun sanıyor, belki benden nefret ediyor. ama bu şu an göz kapağımdaki yarayı kapatmıyor.

bu insan bile değil... sadece bir kedi. öldürsem cezası bile neredeyse yok. öldüğünde bir takım ismi lazım olmayan insanları "kikir kikir" güldüren bir hayvan. dövsem de unutur affeder, sevdiği bir mamayla gönlünü alırım. yani istesem, "o an", anlık kızgınlığımı rahatlıkla üzerine boşaltabilirim. ama yaşadığım hayal kırıklığına, acıya ve kızgınlığıma rağman hayvancağıza el bile kaldıramadım. nasıl kıyayım. hem vursam ne olacak? ne değişecek. korkuyla terbiye olmayacağını biliyorum. sevgisini kaybetmek istemiyorum. positive reinforcement'a inanıyorum. şimdi nasıl bir tanrı, kedi'ye bile el kaldıramayan bir insana, kendi canı gibi sevdiği karısını, sırf kendisine itaat etmiyor diye dövmenin normal olduğunu söyler, "dövün" diye emreder, ve kendisinin varlığına birliğine inanılmasını bekler? sonsuz zeka sahibi bir tanrı olmadığı kesin. bunlar kulağa daha çok bir insanın zihninden çıkabilecek sözler gibi geliyor.
8 favorites - -
binbir incelik dini olan islam'da aile içi şiddete dair:

http://en.wikipedia.org/…tic_violence_among_muslims

(bkz: gerçek islam bu değil)
0 favorites - -
birtakım eblehlerin gündeme getirilmesini iftira diye lanse etmeye çalıştığı şiddet. allahın gerizekalısı sanki ben uyduruyorum bunları. iftira nerede ebleh tahıl zararlısı? ne sebeple olursa olsun birini dövmek şiddet değil mi insanlık haysiyetinden yoksun tahıl beyinli?

edit: bir muhteremin nazik uyarısıyla edit.
0 favorites - -
0 favorites - -
8 mart icin yumusatilmalidir. diger gunler uzerinde daha cok durulabilir.
0 favorites - -
birtakim yazarlarin "ilginc" cikarimlar yapmasina vesile olmus.

kim diyor ki hayvanlara kotu muamelenin dinde bir karsiligi yok diye? o yuzden mi biraz okunsa gorulecegi gibi, atalarimiz sadece kus yuvalari yaparak, cesit cesit incelikler gostererek hem dogal hayata saygili olmayi cok onemsemis ve buna uymakla kalmamislar, canli olmayan tas gibi kagit parcalari gibi seylere karsi dahi buyuk bir hurmet gostererek hareket etmisler? "algi" ne bir kere algi, ne?

"islam ise, kusursuzluktan degil, ahenkten bahseder. hem neden kusursuzluktan bahsetsin? dunyada uzerinde, karsisindakinin gozunun icine baka baka yalan soyleyebilen, kendisine aktarilan bilgileri kendi ideolojisi icin ya da cikarlari icin bilincli olarak carpitip aktarabilen, ac olmadigi halde yiyip karnini sisirebilen, dunyadaki kendi cinsinden olanlar dahil butun varliklarin hakkini anlik bir durtuyle degil ama bilincli ve sistemli bir sekilde gasp edebilen tek varligi siz, yaradanin dunyadaki elcisi ilan edip kusursuzluktan mi bahsedeceksiniz? hayir. siz, kusursuz kul olmaz, insanin oldugu yerde kusur vardir ve insanin bu dunya da hakki kuru bir ekmek, bir bardak su, usutunu ortecek bir ortu ve altina siginabilecegi bir sacaktir diyeceksiniz. bazilari anlayacak, bazilari da once inanip sonra sebep arayacak."

(bkz: ateist olma nedenleri/#18091029)

bunu da otesinde, defalarca soyledi, dilde tuy bitti ama ne fayda. islam, senin kafanda kurdugun faraziyeleri degil, hayatin kendisini hedefe alir. kedi ornegi verilmis, kisisel olarak ornek vermiyorum ama iki nankorluk etti diye kafasindan kediye iki tane cakmayi geciren "insanoglu"nun birak cikarina dokunmayi, kendisine iki cift laf edildigine ne yaptigini, nasil tepki verdigini cok iyi gorduk, cok iyi goruyoruz, hem bu ortamda, hem de gercek hayatta. iste kitap, bu noktada, sadakatsiz bir ese karsi bir erkegin yapabileceginin en ust sinirini belirlemistir. gerisi, ancak iste, kimse kusura bakmasin ama bos konusma.

islam, bin dortyuz yildir, insanligin onune, kitabiyla bir ogut olarak, kitabin uzerinden geldigi peygamberi ile de ornek bir yasanti olarak, ciddi ve onemli bir alternatif koyar. isteyen kale alir, isteyen almaz. kimse, kusura bakmasin. din oyle basit bir sey degil.

meraklisina konu surada var:
(bkz: karınızı iz bırakmadan dövebilirsiniz/#32337104)
(bkz: karınızı iz bırakmadan dövebilirsiniz/#32354539)

edit: "islam kulturu"ne binaen sadece iki sey soylemek gerek. birincisi, bundan yuzyil once, bizim memleketimizde, bir adam, ekonomik durumu yerinde, pazardan alisveris yapti, eger zembili oradaki hamala tasitip onun rizkina vesile olmak yerine, kendisi tasirsa, tasisa, bu ne bahil adam denir, mahkemede sahitligi bile kabul edilmezdi. kulture, anlayisa bak ve gor iste.

ikincisi, insan sûresi'nde denir ki:

8-9-10. yoksula, yetime ve esire, kendilerinin ‘arzu ve ihtiyaçları’ varken/‘seve seve’ yemek yedirirler: “doğrusu biz sizi, sadece allah’ın rızası için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür de istemiyoruz. çünkü biz ‘yüzleri ekşiten ve asık suratlı yapan’ (dehşetli ve kara) bir günde rabbimizden korkarız.” (derlerdi). [bk. 59/9]

ihtiyaci oldugu halde seve seve vermek... bilmiyorum daha otesi var mi...
3 favorites - -
Next (2) - Last Page (9)