engin ardıç' ın bir yazısında saldırdığı akademi. şimdi ben tabii ki de bu isimlerle "erkan oğur, yeşim ustaoğlu, tahsin yücel, kemal özer, semir aslanyürek, ayşe tütüncü, murat beşer, tül akbal, orhan kurmuş, metin çulhaoğlu" ile engin' i kıyaslamayacağım ama kaşınanı da kaşırım.
yazıma öncelikle "akademi" nin ne olduğunu kendisine öğretmekle başlamak istiyorum. ama yok, örnek verirsem kendisi için daha iyi olacak sanırım. şöyle ki; eğer ki
erkan oğur' dan perdesiz gitar dersi almak istiyorsanız az çok gitar çalıyor olmanız gerekecektir. zaten akademi' ye girmen için de o iş senin mayana, hamuruna işlemiş olması gerekir. sonra akademi' de ekmek olur. bak yemekli örnek verdim, sen seversin diye canım kardeşim.
neyse, şimdi oturup yazdıklarının ne kadar saçma ve anlamsız olduğunu anlatmak istiyodum ki sinirim el vermedi. gençler gidecek bir şeyler öğrenecek velhasıl da. şu soruyu sormadan da geçemiyorum sana.
sahi, sen hiç bir insana bir şey öğretebildin mi?