son zamanlarda iş yoğunluğundan her haltı en son duyan da okuyan da ben oluyorum nedense. herkes bir iş kilitliyor anasını satayım. sözlük, internet, oyunlar, kızıl saçlı kızlar falan yalan oldu. bu sonuncusu yalandı. ego tatmini yapıp kendimi kandırıyorum. kız göreceğim yerde monitör görmekle, sevdicek bulup elini tutacağım yerde fareyi tutmakla geçiyor günler. isyeeeeaaan ediyorum. halil sezai'nin şarkılarına maruz kaldığımdan beri cümleleri uzatmaya, anlamsız yere uzaklara dalmaya, karşımdaki insana bayık bir şekilde cevap vermeye başladım. ölü balıktan farksızım. kendimi ızgara yapıp yere isteği hasıl oldu şu an. acıktım mı ne?
alkışlarlayaşıyorum'a girdiğimde gülerek izledim bu şirin robotu. mutfak robotu ismini alan ama mutfakta bir şeyin ucundan tutmayan, temizlik robotu ismini alan ama temizlikten aciz cinslerinden çok daha akıllı ve makbul geldi bana. şaka bir yana, gece gece iyi güldürdü şakirt 3000. hatta rahmetli kemal sunal'ın
japon işi filmini hatırlattı.
şu japonlar her sene asimo'ya yeni fonksiyon ekleyip ekranlara çıkartıyorlar. her yıl merdiven çıkıyor bu hayvan. gerçi su koyoyurdu en son. önümüzdeki sene gider çay koyar bu. bir yıl da fonksiyon eklemeseler, asimo'nun kayık tipini düzeltseler, hatta önümüzdeki yıllarda kızıl saçlı, güzel mi güzel, dır dır etmeyen bir robot kız versiyonunu yapsalar ne iyi olurdu. kızıl saçlı modelini alıp köşeye koyardım. bakımını falan bile yapardım.