başlığı açan için trol demişlerdi de inanmamıştım. aslında komik insan ha.
her dönemin yükselen değerleri vardır; toplumları yönlendiren, hem bireysel hem toplumsal olarak "arzu" edilen değerleri. hatta "arzu edilmese de normal görülen", rutin yaşamın parçası hâline gelen davranış ve tavırlar.
200 yıl önce dünyanın hiçbir yerinde "demokrasi" dediğinizde bir anlam ifade etmezken, bugün dünyanın her yerinde (uygulamalar farklı olsa da) anlayış bazında "demokrasi ne şahane bir şeydir" fikri hâkim. 100 yıl önce "insan hakları" dediğiniz kavramın farkında olan var mıydı acaba, bırakın savunmayı...
"milliyetçilik" kavramı fransız ihtilali ile ikinci dünya savaşı arasındaki dönemde "sihirli" söz iken şu anda her ülkede seveni de var sevmeyeni de. dönem politikalarını bugünün anlayışlarıyla değerlendirmek, insanları tatmin etse de anlamsız bu bağlamda...
atatürk birebir o dönemlerde yaşamış orduda bir türk asker ile bir arap askere yapılan muameleyi görmüş arapların peygamber soyu diye kayırıldığını türk erinin ayak takımı muamelesine maruz kaldığını bizzat yaşamıştır. ayrıca genele aykırı bir kaç örnek dışında ermeni rum yahudi zenginlerinin istanbulda 5 çayı yudumlarken köylü türk erinin cepheden cepheye -ki çöldeki filistin cephesinden sarıkamışa geçen asker bile var- çuval gibi taşınması da keza kendisinde bu duyguların yükselmesine sebep olmuştur.
2021 yılında paşa'nın bu görüşlerinin çoğu çağ dışı kalmıştır. doğrudur. ama meseleleri zaman ve olay bağlamında değerlendirmezsek hata etmiş oluruz. ayrıca memleket bitik haldeyken kenetlenecek bir payda bulunması şarttır o dönem için de bu payda "türklük duygusu" olarak vuku bulmuş.
arkadaşı lütfen 1920lere ışınlar mısın sıkati...
o dönemde güney doğu anadoluya gönderelim hatta.
iki kara cahil, gerici yobazı “halkının önderi” olarak kabul eden yazar zırvası.
lan dedim halkların kardeşliğini ne zaman kullanacak okuyorum okuyorum herif kullanmadı sonlara geldim nihayet kullandı. az daha şaşırtıyordun beni fkrmdldödd
"türk tarih kurumu, türk dil kurumu gibi türk türk türk lafları... türkiyeli denebilirdi." demiş yazar arkadaş ancak kavramlara uzak olduğu çok belli. "türk tarihi" demek türk milletinin, türk ırkının tarihi demektir, "türkiye tarihi" kavramı ise bambaşka bir konuyu ele alır. aynı şekilde kullanılan dil türkçedir, yani türk dilidir. buna türkiye dili demek anca zorlamadır.
konunun geneline bakınca da şunu söylemek istiyorum, tarihi olaylar o dönemin şartlarıne göre değerlendirilmelidir, bugünkü duruma göre 1923-38 arasını yorumlamak sığlıktır gözümde. ayrıca şeyh sait ve seyit rıza devrimlerin en azılı düşmanlarındandır, o dönemin şartlarında öyle yapılmış. bugün böyle bir hareket yapılabilir mi? asla. ancak dediğim gibi tarihi olayları doğru-yanlış, öyle olmasaydı böyle olurdu gibi düşüncelerle yorumlamaya çalışmak tarih biliminin doğasına terstir.
bir ek yapmak istiyorum, chp'nin mevcut ideolojisi bir chp'li olarak beni rahatsız ediyor. halkların kardeşliği elbette sağlanmalı muhatap alınan kişi terörist sempatizanı olduğu sürece böyle bir kardeşlik mümkün olmayacaktır. bunun bir örneğini çözüm sürecinde gördük, hendek kazanlarla işbirliği sadece stratejik olduğu anlarda mantıklı bulabilirim. chp içerisinde terör sempatizanı olmasını asla doğru bulmuyorum. başlığı açan yazar ulusalcılığa kanser demiş, sanıyorum bunu kafatası milliyetçiliği ile karıştırmış.
---
spoiler ---
milliyetçi çomar bir trolün kendi davasının feci boş olması dolayısıyla karşı tarafı trollük yaparak absürditeye itmek amacıyla açtığı başlıktır.
bu eleman birkaç aydır muhalif hareketi absürt söylemlerle saçma bir konuma itmek için çabalıyor. çabasını takdir ediyorum güzel yemliyor. milletimiz de bu karikatürize abartıyı çözemeyecek kadar milliyetçi olduğu için hemen gaza geliyor.
yaman şakacısın delikanlı, takdir ettim. bir dönem bende milliyetçi absürt söylemlerde bulunan bir çar açmayı düşünüyordum.
---
spoiler ---