uzun yıllar boyunca motor kullandım.
şimdilerde yine kullanmaya başladım. bursa gibi bir yerde günümün en az 2 saati araba ile trafikte geçiyor çünkü.

1 - kırmızı ışıklarda en öndeki davar araba sürücüsü nazlanarak kalktığı için yeşil ışıkta normalde 10 araba geçecekken 3 araba geçiyor ve kırmızı yanıyor.

2 - hiçbir haklı gerekçesi yokken soldan 30 ile giden davar bir sürücünün arkasında kuyruk oluyoruz çünkü sağ şerit 29 ile gidiyor. konvoy halinde salakça 30 ile gidiyoruz.

3 - memleketin her köşesi otopark mafyalarının elinde. işim beş dakika, arabaya park yeri bulmak 45 dakika. üstelik otopark ücreti, vale terörü de mevcut. geçen gün gözümün önünde bir vale audi marka son model jiple audi marka son model otomobile vurdu.

4 - arabayla 25 km yolu bir buçuk saatte gidip, bir buçuk saatte dönüp en az 300-400 lira yakıt harcıyorum.

dolayısıyla, yakıt ekonomisi ve en önemlisi "zaman kazancı" için motosiklete binmekten başka çare kalmıyor ülkede.

kimseye zarar vermeden adam gibi kullananla, serserilik yapanı bir kefeye koymayın !

motosiklet adam gibi kullanılırsa zaman kazandırır.
hayvan gibi kullanılırsa ömrünüzdeki tüm zamanı tek kazada alır !

insan gibi kullananlar için medeniyetten başka bir şey değildir.

en azından tek kişiye karşılık tek kişilik yer işgal edip tek kişilik yakıt harcıyoruz..

bmw ile kıç baş attıranlara da sesiniz çıkması, tofaş ile egsoz patlatmaya da sesinizin çıkması dileklerimle..

bazı aygıtların kültürlerini edinmeden sahip olmak ya da kullanmaya mecbur kalmak böyle bir şey.

sıkışık trafikte sürekli korna çalarak ilerleyen motorcu versiyonlarıyla karşılaşıyorum bu aralar. arkadan gelmeye başlıyor ses bip bip bibip bip ve beni geçerken de geçtikten sonra da mütemadiyen devam ediyor. hiç sallamıyorum tabi ama yine de o kornayı adamın götüne sokmak geliyor insanın içinden.

al birini vur ötekine. 10 motorcudan ancak 1i kurallara uyuyordur

büyük şehirlerde direkt hindistan manzarası var, her yerden motosiklet çıkıyor. insanlar fakirlikten araba yerine motosiklet alıyor ama bu vandallığın ana kaynağı motosikletli kuryeler diye düşünüyorum. motosikletli kuryeler hem yoğun biçimde yolları kullanıyor hem de çok agresif sürüyorlar.

çözüm olarak motosikletlerin şerit aralarını, kaldırımları, yaya geçitlerini kullanması yasaklanmalı ve sıkı denetlenmeli. hızlı giden, agresif kullanan motosiklet sürücülerine de ceza uygulanmalı. polisin de bu noktada sorumluluğu vardır. polisi aktif denetleyen bir mekanizmanın kurulması şart.

türkiye'de trafiğin en ciddi sorunudur ve bu tarz sorunlara karşı çaresiz olduğunu hissedince insan gelişmemiş bir ülkede olduğunu en derin şekilde hissediyor.

çünkü her gün milyonlarca vatandaşın yaşadığı bir problem var, ancak bunu kimsenin umursamayacağını hepimiz biliyoruz. çünkü bunu çözmenin siyasilere herhangi bir avantajı yok.

anadolu yakasında bu problemi o kadar derin yaşamadığımızı fark ettim ki buna rağmen her gün nefretle doluyordum motosiklet sürücülerine karşı.

ancak bir süredir her gün avrupa yakasına gitmem gerekiyor ve beşiktaşın ara sokaklarında araç kullanmam gerekiyor. problemin ne kadar inanılmaz bir boyutta olduğunu yeni algılayabildim. 1 saatlik sürüş esnasında en az 5 kez aynama motorcu dokundu, başkasının malına zarar verme hakkını hiç düşünmeden kendinde gören, değişik bir canlı türü oluşmuş. kimi rahatsız ettikleri, ne zarar oluşturdukları umurlarında bile değil. ve bunun istisnası da neredeyse yok. yüzde 5'in altında düzgün kullanan bir motorcu kesimi vardır belki, ancak bu kadar yüksek oranda terör estiren motorcu varken, aman onlar alınmasın diyecek halimiz de yok. ben sıkışık trafikte insan gibi bekleyen kimseye rahatsızlık vermeyen bir tane motorcu görmedim bugüne kadar, denk gelirsem de istisnalar kaideyi bozmaz der hayatıma devam ederim.

işin kötüsü, beyinleri o kadar az çalışıyor ki bu organizmaların, araçların sürekli dur kalk yaptığı, ortalama 10 kilometre hızla gittiği köprü bağlantı yolunda, emniyet şeridinden 70'le gitmenin, kendi ölüm fermanlarını imzalamak olduğunu bilincinde değiller. bu kadar düşük bir trafik kültürü, bu kadar düşüncesizlik ne ara bu kadar yaygınlaştı, anlamak mümkün değil

maalesef bu konunun bir çözümü de yok, çok radikal önlemler alınmadıkça da olmayacak. gün geçtikçe artarak devam edecek bu terör

araç kullanırken önüme mi bakayım, sağıma mı, soluma mı, emniyet şeridine mi, kaldırama mı, arkama mı, köşeye mi nereye bakacağımı şaşırdığım bir durum bu.

şehir içinde gerçekten gittikçe zorlaştı araç kullanmak.

anlıyorum 30 dakikada sipariş teslim etmek, aynı gün kargo yetiştirmek kolay değil. ama yani birisine bir şey olacak diye de ödüm kopuyor.

son 5 yılda motosiklet satışının neden bu kadar arttığına mı baksak ilk önce

motorcu kavramının içine eden güruh var zerre acımam vurun

çözümü çok basit,

sadece 1 hafta denetimi artırıp, tüm polisleri de bilgilendirip ehliyetsiz, sigortasız, ekipmansız, kuralsız yaşayan insanların motorlarını bağlayıp yüksek cezalar verirseniz ortalık pamuk gibi olur. bakın sadece 1 hafta yeter.

bunu bir motor sürücüsü olarak söylüyorum.

inanın trendyol, getir, yemek sepeti ıvır zıvır o kadar kuralsız paketçi var ki. bunların çoğu ehliyetsiz ruhsatsız ve sigortasız takılıyorlar ve attıkları paket sayısı kadar para kazandıkları için kaldırım, ters yön, yaya geçidi hiç farketmez her türlü kuralsızlık var. çoğu çok dandik çin malı ucuz skuterler kullanıyorlar ve polisi gördüklerinde ehliyetleri ve sigortaları olmadığı için motoru bırakıp kaçacak ertesi gün yeni motorla devam edecek motivasyonları var. herhangi bir şirket çalışanı olmadıkları için ne sabıka ne eğitim bilgisi var.

olan bizim gibi kaskosu, sigortası, ekipmanı tam, motoruna düzenli bakım yapan düzgün motorculara oluyor.

önümdeki aracın sağ lastiği hizasında bekliyorum sağımdan daracık yerden geçmek için dat dat kornaya abanıyor, tersleyince kaldırıma çıkıp "sen yol vermezsen ben alırım" dercesine bakıp kaldırımdan sağlıyor.
efendi gibi sürmeye çalıştığım trafikte aralardan derelerden geçecek diye aniden önüme dalıyor kaza tehlikesi yaratıyor. ışıklarda en önde olsam bile ite kaka daha da önüme geçmek için yırtınıyor, yeşil yanınca ani kalkması yüzünden ışıklarda geç kalan yayalara tehlike yaratıyor. say say bitmez.

bu adamlarla allah korusun kaza yaşasanız yine motoru bırakıp kaçıyorlar çünkü sigortaları bile yok.

sadece bir haftada emniyet gelen müdürlüğünün tüm masrafları çıkar ve hepimiz insan gibi araç kullanırız.