edit: ekşici muhalif piçliği diye bir şey var. bu insanlar, muhalif bir kişiye yaptığımız en küçük eleştiyiye bile "göt kılı" "aktroll yazar" diye cevap veriyor. özelden sövüyor. ulan varya, siz benim bu ülkeye olan inancımı yitirmeme sebep oluyorsunuz. aslında yok birbirinizden farkınız.

çocukluğumuzun, gençliğimizin hatıralarında çok büyük yer etmiş, büyük sanatçı, has tiyatrocu metin akpınar'a yapılan gözaltı işlemi geniş bir çevreden tepki çekti. tepkilerin odağında yaşını başını almış bu türk sinema ve tiyatrosunun simge ismine karşı yapılan işlemin nedeninden çok tavrın saygısızlığı vardı. evet, usül saygısızca olabilir. fakat metin akpınar ne demiş, objektif bir şekilde bakamaz mıyız:

“kim rusya’ya döndüyse iktidardan gitti. adnan menderes randevu aldı, ihtilal oldu. süleyman demirel aynı şekilde yaptığında ihtilal oldu. bakalım darısı kimin başına"

bu nedir allah aşkına? muhalif bir kişi umudunu darbelere mi bağlamak zorunda? hele de hükümet 15 temmuzu her platformda sürekli dillendirirken. akpınar'a en çok muhaliflerin kızması lazım "neden böyle bir malzeme verdin?" diye. ana muhalefet lideri olsam muhaliflere "darbe" kelimesinin kullanması yasaklardım.

sen hükümeti eleştirdiğin programda çıkıp da faşist yönetimlerde liderleri “ayağından asarlar” , “mahzenlerde zehirlerler” falan diyemezsin. sonra da "efendim ben faşist yönetimlerde dedim, neden üzerinize alındınız?" diyemezsin. çocuk mu kandırıyorsun? kimi kastettiğini bilmeyen mi var?

benim bu kızgınlığım muhalif bir kızgınlık. muhalefet bilmeyen muhaliflere karşı kızgınlık aslında. metin akpınar tutuklanmalı falan demiyorum tabi ki. hatta gözaltına bile alınması doğru değil belki -takdir yargının- . ama kesinlikle yanlış konuşmuş.

bu cümleden darbe istiyor çıkarmak tam bir salaklık. kimi kastettiğine gelince, bu ülkede hırsız, peygamberi fetö, akil adamı öcalan gibi kelime kullandığında mutlaka birilerinin aklına biri geliyordur.

sen hükümeti eleştirdiğin programda çıkıp da faşist yönetimlerde liderleri “ayağından asarlar” , “mahzenlerde zehirlerler” falan diyebilirsin. bu hakkın saklıdır.

eğer diktatör değilsen muhatap almazsın zaten, sorun yok.

bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri rejim demokrasidir. bizim polarizasyondan, bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. oraya ulaşabilirsek ne ala, kavga dövüş olmaz, biz bu işin içinden çıkarız. ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz.

kim rusya'ya döndüyse, iktidardan gitti onu da söyleyeyim. adnan menderes de randevu almıştı ihtilal oldu. süleyman demirel aynı şekilde kuzey'e döndüğün de ihtilal oldu. bakalım darısı kimin başına.*

klasik mafya usülü tehdit barındıran bir konuşma yapmış.
bak böyle yapanları burada asarlar keserler e tabi biz böyle olsun istemeyiz dimi.
sonra neme lazım allah korusun başına birşey gelsin istemeyiz.* gibi bir konuşma yapmış.

bu konuşmada sorun bulmayanlar, özel hayatında bu tarz bir dile 1 kez maruz kalsınlar. ya kavga ederler ya dava ederler.

metin akpınar tespit yapıyor. bu tespiti ilk yapan da o değil. yıllardır zaten bilinen, söylenen şeyler.

şu laftan "darbe istiyor" anlamını çıkartmayı başarmak için kaç fırın osmanlı ekmeği yemek gerekiyor?

benim bu lafı duyduktan sonra sokağa çıkıp darbe yapmak aklıma gelmedi, senin de gelmemeli, onun da, başkasının da gelmemeli.

darbe korkusu yaşayanlar belli. sadece durup durup 2.geziyi planlıyorlar diyerek milleti kışkırtanlar, korkudan gittikleri şehirlerde tüm spor müsabakalarını bile erteletenler, 500 araçlık koruma konvoyu olmadan yola çıkamayanlar darbe anlamı çıkarır.

haklı veya haksız ne olursa olsun, her vatandaşın fikrini özgürce söyleyebilmesi gerekir. götünüzden tespit uydurmayın.

adamın kurduğu cümleden "darbe" çıkarmak bildiğin bir sığırlık. bu bir.

demokrasi anlayışında insanlar birbirlerini özgürce eleştirebilmeli. bu iki.

sen çıkıp tv ekranlarında "şerefsiz, alçak, çirkef, düzenbaz, edepsiz, sahtekâr" diyip ana muhalefet liderine sözler sarf edersen ve ceza almazsan, diğer taraftan da en ufak eleştiriyi "hakaret" kapsamına sokarsan eee burda en hafif tabiriyle bir çelişki vardır. bu üç.

hepsinden önemlisi adamların dediği hiçbir şey yokken böyle ön plana çıkarılması seçim hamlesidir. örneğin imza atan akademisyenler, fatih portakal, hollanda meselesi....... hepsi kutuplaştırmaya yönelik seçim odaklı hamlelerdir. bu da dört.

bunları görmeyip "ayyyy çok ayıp etti malzeme verdi" diyorsan sende bir sıkıntı vardır. ortada bir malzeme yok, bu olmasaydı başka bir yerden yine "bunlarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr................." diye başlayan cümleye konu olacaklardı. bunca senede daha bunun farkında değilsen cidden sıkıntı büyük. bu da beş.

adam amerika sizi kullanıyor , rusya ile flört ederseniz sizi de bir gül alaşağı eder demek istemiş.
adam okadar umutsuz ki umudunu kapitalist amerikaya bağlamış.

kan gölü olacak buralar demekten daha medeni ve daha az canicedir beyanları. suc unsuru görüldüyse ifade vermeye çağırılır, gitmezse dayanırsın kapısına polislerle zaten. yanlış olan yapılan muameledir. ıtibarsizlastirmak o kadar sıradanlaştı ki...

böyle başlık görünce fetoyla fotoğrafı çıktı sandım