umurumda olmayacaktır. her kim olursa olsun ihtiyaç halinde koşa koşa gideceğimdir. bunu engelleyebileceğini sanan kanun ve karunlar yer yüzünde tutunamadı.
mehmet müezzinoğlu'ndan hipokrat'a "yaşar usta" çıkışıdır... yalnız şunu unutmuşun be sayın bakan... burada yaşar usta biziz... sen kapitalist patron oluyorsun...
bi sik yapabileceklerini sanmıyorum. bu adamlar gönüllü sağlık çalışanı. adam olaydın da bütün yaralıları, maaş verdiğin sağlıkçılara tedavi ettireydin. hem onu yapmadın hem de üstüne sağlıkçı olmanın vicdanıyla, ettiği yeminin gereğiyle yaralılara yardımcı olan o güzel insanları tehdit ediyorsun. bırak kan kaybından gebersinler diyorsun. son dönemde bakanların yaptıkları çıkışlar sanki hep aynı kafadan çıkıyormuş gibi. ülker tarhan'ın dediği gibi bunlar bizi 30'larda 40'larda yönetseydi hepimiz kalıp sabunlar gibi olurduk. çünkü bunların nezdinde her şeyin tek bir doğrusu, binlerce yanlışı var.
"devlete, düzene karşı geleceksiniz, ondan sonra da ambulans isteyeceksiniz. yok öyle." diyen bir *doktorun, "sağlık hizmetlerinde eksiklik yok ki niye böyle yaptınız" diye sormasıdır. iyi bok yemesidir.
demek ki suçu sabit biri hapishanede apandisit krizine girse, bırakacak ki patlasın, gebersin.
skandal uyarıdır.
dünyanın neresinde olursan ol, ihtiyacı olana sağlık hizmeti sorgusuz sualsiz verilir, veirlmelidir. 70-80'lerden kalma ceberrut devlet anlayışına sahip bakış açısını terk edin allah aşkına..
yaralananı yine bu doktorlar hastanelerde tedavi etmeyecekler mi? yüzlerce yaralıyı o ortamda hastanelere ulaştırmak kolay mı? oradakilerin ölmeleri mi isteniyor? nasıl bir insanlık anlayışıyla karşı karşıya olduğumuzu daha da iyi anlamamızı sağlayan bir açıklama.