türk filmlerini izleyen biri olarak katılsam mı katılmasam mı, doğruluk payı var mı yok mu diye çelişkiye düştüğüm beyanat.
şöyle günümüz türk sinemasında en çok izlenenleri bir getirsenize gözünüzün önüne; kurtlar vadisi ırak, recep ivedik serileri, ve saçma sapirik bir sürü filmler var bu sıralamada. ben bu filmleri beğenmiyorum gitmiyorum falan demiyorum, bal gibi de gittim ama uzaktan bi bakınca kaliteli olmadığını görmemek için de gerçekten gözü kapalı bakmak gerekir.
eleştirip cıkcıklamak yerine o insanların neden türk filmlerine eğilmediğine bakmak gerektiği kanısındayım. seyirci adam gibi yapım ister, türküne rusuna amerikanına bakmaz.
- mecbur kalmadıkça türk filmi izlemiyorum
+ mecbur derken?
- geçen sene kaçırdılar beni, izlemezsen seni sikeriz ya da öldürürüz dediler.
+ ee noldu?
- öldürdüler :/
pazar sabahı kahvaltısı sırasında hiçbir şey bulamayıp, tv'yi bilgisayara bağlamaya üşendiğim zamanları mecbur kalmak sayarsak, ben de izlemiyorum. hatta o zamanlar dışında tv'de izlemiyorum sanırım.
uzak , vavien , uzak ihtimal , dedemin insanları , yeraltı , el yazısı , kelebeğin rüyası , kaybedenler kulübü , aşk tesadüfleri sever ve bir sürü bilmediğimiz güzel film hakkında bilgisi olmadan konuşan özentilerin cümlesidir. zaten sinema mecbur kalındıkça değil , ihtiyaç duyuldukça giderilen bir ihtiyaçtır.
iyi bok yiyosun aferin denilesidir.
piyasa film izliyorsun demektir. bu bağlamda tercihan doğru yapıyorsun, çünkü piyasa film konusunda yerli filmlerin uluslararası alanda pek ederi yok. fakat iş bağımsız sinemaya gelince üst sıralarda olduğumuz aşikardır.
(bkz:
bağımsız sinema)
(bkz:
nuri bilge ceylan)
(bkz:
zeki demirkubuz)
(bkz:
ferzan özpetek)
(bkz:
seren yüce)
(bkz:
muzaffer özdemir)
(bkz:
v.s)