kendisiyle öyle iyi anlaşıyoruz ki; her iltifatını, her esprisini açıklaması gerekiyor:
- seni mancınığa koyup fırlatsak ankara kalesini yıkarsın.
+ mancınığa ne konuyodu hatırlayamadım? gülle miydi yoksa? gülle haa! sen bana şişko mu demeye çalışıyon?
*- taşşş ulan taaaaaşşş!
+ heee tamam. :)
ben bu adamın yazdıklarına bakınca elliyi daha dün devirdi sanmıştım. herif bildiğin çıtır çıktı. üstüne bir de galatasaraylı çıktı ki; yanında ukalalığı bedava veriyorlar.
beşiktaş-galatasaray maçı öncesi çok havaya girdi bu. beraberliği bırak, tek farklı yenilgimizi bile bana verdi. uyduruk bir penaltıyla beraberliği kurtardıktan sonra, iddiada kaybettiği nick altı entarisine bir bakın allah aşkına:
(bkz:
#29995851)
vay efendim, neymiş? beşiktaş ile galatasaray kardeşmiş. he canım he gülüm. ona bakarsan ceyar ile babi de kardeş.
bu aşamada sözü rahmetli kazım kanat'a bırakıyoruz:
" galatasaray gibi dostum olacağına, fenerbahçe gibi düşmanım olsun."
her şey bir tarafa çok haklı olduğu bir konu var:
sevmek için geç, ölmek için erken zamanlarımdayım.
azıcık daha dişimi sıkarsam o sağ, ben selamet.