b- hücre kökenli bir kanser tipi olup, non-hodgkin lenfoma' nın seyrek görülen bir formudur. tüm lenfomaların 20'de 1' ni oluştururlar.
malt "mucosa-associated lymphoid tissue" ' nun kısaltmasıdır.

(bkz: maltoma)

anneme yaklaşık 6 ay önce, çekilen endoskopi sonunda teşhisi konulan kanser türü.

adı kanser... ilk etapta üzüntüden çıldırdık tabii... takdir edesiniz ki 50 tane doktor, hastane gezdik... bu tür oldukça nadir. hastalığın teşhisi konanlar varsa içinizi ferahlatayım; çok korkmanızı gerektiren bir kanser türü değil. doktorlardan biri bize “biz buna kötü huylu bile demiyoruz” demişti hatta.

tabi doktor değilim, teşhisi, tedavisi herkeste farklı olabilir ama bilmenizi isterim tedaviye cevabı, 5 yıllık survival oranları %95’lerde... bir doktorun söylediğine göre %5lik oranı yaşı 80-85 yaş üstü, türlü rahatsızlıkları olan, tedavinin ağır geldiği hastalar oluşturuyormuş. ki onlarda bile tedaviye cevap verme oranları gayet iyi...

önce anladığım kadarıyla hastalığın genel özelliklerini ve annemdeki durumu anlatayım. malt lenfoma, yani diğer adıyla maltoma bir lenf kanseri türü. en çok midede görülmekle beraber, lenf bezleri, gözler, akciğer, beyin gibi organlarda da gelişebiliyor. tabii ki sigara ve gazlı içecekler hastalığın 1 numaralı nedeni. annem bir vakitler günde 1 lt cola içen bir insandı. sigara da 1 paket...

kanser annemin midede erken evrede yakalandı. helicobakter pyoloriadlı midede gelişen ve pek çok insanda olabilecek bakteri türünün bu kansere neden olduğu biliniyor. anneme çekilen endoskopi sonunda da bu bakteriye rastlandı. o nedenle ilk olarak 15 gün antibiyotik tedavisi uygulandı. amaç helicobakteri yok etmek. çünkü o yok olunca kanser gerileyebiliyor.

3 ay sonra tekrar endoskopi çekildi. midenin helikobakterden temizlendiği ancak kanserin gerilemediği görüldü. normalde sadece antibiyotik tedavisiyle bile kanser gerileyebiliyor.

zayıflama, ağrı, kusma gibi şikayetleri olmadığı için kemoterapi uygulanmadı. ancak ileri evrelerde uygulanabiliyor. biz wait and see denen dönemdeyiz. onun için rutin endoskopilerle kanserin durumunu inceleyecekler.

yeni gelişmelerde editlerim.

edit: 2 yıldan fazla zaman geçti ve tümörde hatrı sayılır küçülme oldu. endoskopilerin arasını açmış bulunuyoruz. her şey yolunda.

birkaç ay önce annemin yakalandığı kanser türü. birinci evrede mide bölgesinde oluşan bu kanser türü ilerleyen evrelerde lenflere ve diğer organlara yayılabiliyor. hastalık haberini alır almaz çoğu insanda hastalığı internetten araştırma refleksi oluyor, bu entry'yi bu hastalığın haberini alıp araştırmak isteyenler için yazıyorum.

annemin hastalığı endoskopi ile midede tespit edildi ve midede bu hastalığa yol açan bakterilerin yok olması için antibiyotik tedavisi başlandı. bir yandan da (bkz: pozitron emisyon tomografisi) çekimi için hematolojiden randevu almamız gerekti. doktor hastalık erken evredeyse korkulacak hiçbir şey olmadığını, hastalığın kanser türleri arasında en az korkulan kanser türlerinden biri olduğunu söyledi.

hastalık ikinci evredeydi, lenflere bulaşmıştı ve bu sebeple antibiyotik tedavisi yeterli olmadı. anneme yaklaşık iki ay boyunca haftada bir kür olarak (bkz: tümör immünoterapisi) uygulandı. immünoterapinin kemoterapiden daha az yan etkisi olduğunu, hastalığı bununla durdurabilirsek ışın tedavisine gerek kalmayacağını öğrendik. tedavi boyunca annemde kemoterapiye benzer şekilde mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, halsizlik vardı. bu durum tedavi bittikten sonraki 40-45 gün devam etti.

tümör immünoterapisi bittikten 3 ay sonra çekilen pozitron emisyon tomografisi sonucu geçen gün çıktı ve çok şükür ışın tedavisine gerek kalmadan hastalığı yendik. kabus gibi geçen birkaç ay sonunda uzun bir zaman sonra rahat bir nefes aldık.

bundan sonra üç ayda bir tedbir amaçlı tomografi çekilecek. bunun dışında normal hayatımıza devam ediyoruz. farklı bir gelişme olursa entry editlenecektir.