malkoçoğlu serisinin bu filminde cüneyt arkın aynı karede iki yiğit şeklinde karşımıza çıkmıştır,biri malkoçoğlu diğeri de malkoçoğlu'nun oğlu polat'tır. filmin en ilginç kısmı ise at kullanılan her sahnede tek bir at sesi efekti kullanılmış olmasıdır, bu ses tüm film boyunca kulakta çınlamaktadır.^***

internette dolaşan versiyonu 1saat 04 dakikaya indirlmiş, kırpılıp kuş edilmiş versiyonudur. filmin en can alıcı sahneleri:

--- spoiler heh, adet yerini bulsun ---

polat'ın annesi ve sevdiceğini kaçıranları bulması
kaçıran adamın anlaşılan son anda bir kalleşlik yapıp annesini öldürmesi
malkoçoğlu'nun polat'ın kendi öz oğlu olduğunu anlaması (ki türk filmlerini azıcık biliyorsak polat'ın annesi ile can çekişirken kavuşma sahnesi de vardır)

--- spoiler ---

eksiktir. (yani öyle olduğuna kalpten inanıyorum, türk filmlerinde olaylar arası kopukluklar filan var, özensizlik diz boyu da bu kadar da değildir herhalde!)

bu filmin tamamını bulana veya getirene 100.000 turk lirası vereceğim...

filmin içeriği üzerine bir iki kelam etmek gerekirse (eh dolayısıyla spoiler):

film boyunca "akıncılar" da "akıncılar" der dururlar. ve devamlı haldur huldur ordan oraya deli gibi at sürerler. fimin yarısı bunların at sürmesi sahneleri ile dolu zaten. arayı dolduran sahneler de kırpılınca, adamlar iyice dakika başı oradan buraya amaçsızca at koşturup duran çatlak 4-5 insanmış havası uyandırıyor. akıncılar içindeki favorim ise nerden bulmuşsa kafasına bir viking sapkası geçirmiş olan ve arada öküz taklidi yapıp milleti mööleyerek boynuzlamaya kalkan amcadır. gerçi malkoçoğlu'nu kafasına da kaptan swing'den arak bir kunduz şapkası kondurmuşlar. hep yakın dönemde çekilen tarkan filmlerine (malum kendisinde kürklü şapkalar, vikingler filan bolca bulunur) özenmekten gelen bir şey sanırım, ki bunun had safhası polat'ın yanında karabaş bir köpekle gezmesi, bu köpeğin onunla birlikte savaşlara filan katılıp hatta filmin en önemli sahnesinde kendisini gelip ellerini çözerek kurtarmasıdır. ve tahmin edilebileceği gibi köpeğin adı "kurt"tur. bu kadar mı arak olur bir filmde? hayır, tarkan filmleri matah birşeyler olsa bari...

ayrıca, o at ses effekti bir süre sonra bir ağız dolusu küfür etmenize sebep oluyor zavallı hayvancağıza. hayır cüneyt arkın'ın abuk subuk monologları, baba-oğul geyikleri yetmezmiş gibi bir de bununla uğraşıyorsunuz...

baba-oğul geyiği derken, polat ve babasının (malum ikisini de cüneyt arkın oynuyor) karşılıklı konuştuğu sahnelerde farklı farklı çekimler yapılıp sonra bu sahneler ortadan ikiye birleştirilerek sanki aynı karedelermiş izlenimi yapılmış, iyi güzel. de ortadan geçen kapkara ypıştırmas çizgisi midir ne halttır onun yüzünden sanki seloyeple yapıştırmışlar izlenimi ediniyor insan. ama sonuçta 40 yıl öncesinin hem de yeşiçam bütçe ve imkanları ile çekilmiş bir filmidir diyerek pek takılmayalım buna (ki bu tür atraksiyonları gördüğümüz diğer türk filmlerinden daha başarılar sanki, en azından iki ucuna tam birebir denkleştirmişler sahnelerin, bu gözler dünyayı kurtaran adamda ortadan kesilen adamın her iki yarısında da tam burun olduğunu da gördü), ama polatiın babasına bakıp konuşacağına onun yanında duran biri varmış da onunla konuşuyormuş gibi durması kötü olmuş.

1969 yapımı remzi jöntürk filmidir.
filmin set arkasına ait bir fotoğraf:
cem sultan

bu muhteşem filmi yapımcının kendi youtube kanalından (murat film ) izlemek mümkündür

ilginç bir filmdir bu film. malkoçoğlu ile oğlu polat arasındaki tek fiziki fark bir pos bıyık olmasına karşın kimse bu ikilinin baba oğul olabileceğini düşünmez hatta kimse bu ikisinin birbirine benzediğine dair kelime bile söylemez. hatta polat kardeşimiz filmin sonunda dahi babasının bir çoban olduğunu zannetmektedir.

malkoçoğlu'nun atıyla surun üstüne yürüyüp suru devirdiği saçma sapan filmdir.

polat, malkoçoğlu’nu babası olarak bilmemesi, filmin en saçma kurgusudur. bal gibi sana benziyor, nasıl bilmezsin baban olduğu polat, nasıl...

film hakkında komik bir sohbet

ikinci elli elli v the 900