benim için en efsanesi
hırsız yavuz'un açılış
tiradıdır.
“saygıdeğer iş adamımıza. kendisini tanımıyorum ama herhalde böyle çok parası olanlara saygıdeğer deniyor, değil mi?
öyle bir şey diyorsunuz. çok parası olunca saygıdeğer oluyor galiba, bu saygıdeğer iş adamımıza ben bir şey söylemek istiyorum;
hacı neyin peşindesin ya? yani ne bu oryantalist tavır?
bu
oryantalist kelimesini de bilmiyorum; şurada iki kişi konuşuyordu ve hazır çıkmışken satayım dedim hani siz de yapıyorsunuz ya bir yerde bir şey duyuyorsunuz hemen böyle yapıştırıyorsunuz.
ya vallahi buradan çok zavallı gözüküyorsunuz ha. gerçekten, bütün o hırslarınız, ve çıkarınız için birbirinizin yüzüne yalandan gülmeleriniz, ve en yakınlarınızın arkasından bile iş çevirmeleriniz.
sanki böyle kafanıza taş takılacakmış gibi, gecenin en güzeli olmaya çalışmalarınız. ve kuytularda köşelerde, çok bilmiş davranıp kız tavlamaya çalışmalarınız, gerçekten böyle davetlerde bulunan insanların egolarını böyle üstüste koysak, herhalde ay'a tırmanırız be.
kusura bakmayın ben çıkıp konuşmak zorundayım çünkü ben düşüncelerimi başka türlü ifade edemiyorum. yani mesela ben, onlara bir resme aktaramam ben. aktarsam da dönüp bakmazsınız zaten.
çünkü sizin tek derdiniz, kendi çıkarlarınız. ve kusura bakmayın; kibrinizde boğulacaksınız.”"