goriot baba (père goriot),
balzac'ın beni en çok etkilemiş romanlarından birisidir. bu romanında
balzac, doğa ve eşyaların tasvirinde olduğu kadar insanların karakter, amaç ve düşüncelerinin betimlenmesi ve analizinde de çok usta ve titiz bir dehaya sahip olduğunu gösterir kanımca. zaten
goriot baba,
balzac'ın "la comédie humaine" (
insanlık komedyası) adını verdiği büyük roman serisine ait bir eserdir. adından da anlaşılabileceği gibi,
balzac'ın bu seriyi yaratmasındaki kendince yüce amaç, toplumun bütün kademelerinden gelen insanların halini gerçekçi bir şekilde anlamaya ve anlatmaya çalışmaktir. belki de bu nedenden ötürü
balzac'a,
romanda
realizmin öncüsü sıfatı uygun görülmüştür. insan davranışlarının temelindeki belirleyici faktörler ve ateşleyici güdülerin ne olduğunu ve bunların nasıl açıklanabileceğini belli ki çok merak etmiştir
balzac.
insanlık komedyası serisindeki sayısız insan karakterlerinin pek çoğuna
balzac'ın aynı serideki diğer romanlarında da sık sık rastlanır.
balzac'ın 1834 yılında yayınladığı
goriot baba'nın diğer baş karakterlerinden biri de,
paris'te
goriot baba'yla aynı fakirhane pansiyonunu paylaşan, taşralı, genç ve tecrübesiz hukuk öğrencisi eugène
rastignac'dır.
balzac'ın bu karakteri yaratırken kendi hayatından ve tecrübelerinden de esinlendiği söylenir, zira
balzac da
paris'e taşradan gelmiş ve yazarlığa başlamadan önce orada hukuk eğitimi almıştır.
romanın baş kahramanı, eski işi makarnalık buğday tüccarlığı olan
goriot baba'nın "hayırsız" kızlarının adları ise
delphine (
madame de nucingen) ve
anastasie'dir (
madame de restaud).