1928'de harf devrimi ile gerçekleşmiş bir saldırıymış. müslüman zihinlere taarruz etmiş alçak latin alfabesi. artık nasıl taarruz etti, müslüman zihinler direndi mi yoksa soykırıma mı uğradı bilmiyorum ama aradan geçen bu kadar yıla karşın, travmatik etkilerini halen bir kısım tesbihböceğinde gözlemleyebiliyoruz. alıntımızı yapıp kapayalım:
-
alıntı-
"tayyip erdoğan'ın zihin serüvenini biyolojik yaşından 26 yıl önce, 1928 harf devrimiyle başlatmak gerekiyor. bir gecede medrese hocaları dahil osmanlı bakiyesi (artığı) türk toplumu, okur yazar olma vasfını kaybetti, yazı öncesi döneme geri döndü.
arap alfabesinin 28 harfiyle yoğurulan müslüman zihinler,
bir sabah kalktıklarında latin alfabesinin saldırısıyla karşılaştılar. binlerce müderris (medreselerdeki din adamları) bir gecede işinden oldu. seçkinler sınıfından avam (halk) arasına karıştılar. yeni alfabe önce konuşma diline nüfuz etti, sonra da müslüman zihinlere..."
-
alıntı-
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…=6120599&yazarid=5(bkz:
erdoğan'ın harfleri)
yeni yazıya geçildiğinde belki 1000 yıllık bir kültür birikimi bir gece içinde yabancı olmuştur bize. o ana kadar kütüphanelere gidip okuyup araştırabileceğiniz konular, bir anda myanmar alfabesi kadar yabancı olmuş, insanlar bu kitapları çeviriciler olmadan okuyamaz olmuşlardır. ülkesinde 6 sene tıp okumuş ve doktor olmuş birisinin abd'de doktorluğunun tanınmaması sonucu yeniden bir 6 sene bu sefer ingilizce tıp okuması gibidir bu. insan kaybettiklerinin hiçbir zaman tam olarak farkına varamaz, sahip olmadığın şey orada yoktur ki farkedesin.
ha kötü mü olmuştur, hayır. latin alfabesi kullanmamız için çok sebep var. doğru olmuştur, iyi olmuştur. peki yanlış olan nedir. yanlış olan bu dil geçişi sırasında sadece dilin değil eskinin bütün kültürünün reddedilmiş olmasıdır. oturup tarih ve dil uydurmak, ama hemen dibindeki tarihini ve dilini reddetmektir.
(bkz:
eski yazı)
latin alfabesinde geçişte okur yazarlık oranının yüzde 90'a çıkmış olması konusunda sapla samanı karıştırmamak gerekir. alfabe devrimi hariç diğer bütün devrimler yine yapılsaydı, yeni türk cumhuriyeti okur yazarlığın üzerine aynı ciddiyetle gitseydi atatürk yine okuma yazarlığı eski yazıyla da olsa yüzde 90 yapardı merak etmeyin.
eski yazının yeni yazıdan zor olduğu bir yere kadar doğrudur ama bu zorluk hiçbir zaman çinlilerin japonların kendi alfabelerini öğrenmelerini engellemiştir. hadi bana deyin ki bugün japonların yüzde 95'i okur yazar değil.
nasıl ki bir kesim
latin alfabesine geçmenin hiçbir mantıklı gerekçesi olabileceğini anlamıyorsa, bir kesimde bunun hiçbir zararının olmadığını anlamakta aynı direnci gösteriyor. latin alfabesine geçmenin, geçilmiş olmuş olunması gerektiği üzerine, oturulup onlarca-yüzlerce olumlu neden sayılabilir. ama kısa vaadede, en azından bir nesilin büyük bölümüne, bir dönem hiçbirşey kaybettirmediğini iddia etmekte saçmalık olacaktır. kısa vaadede insanlar bir gecede,
evropa görmüş bir kesim dışında, "resmi" olarak ülkedeki kitapların, kaynakların, tamamına yakınına yabancı hale gelmiştir. evet uzun vaadede olumlu bir gelişmedir ama bu muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için ayaktaki prangaların atılması gibi lanse edilmemeli.
bildik sıkıcı klişe işte, latin alfabesi geldi islam uçtu vs. üstüne laf etmeye değmez ama bu eski yazı-yeni yazı olayında pek tartışılmayan apayrı bir sorun var sanki.
latin alfabesi elbette okuma yazmayı genele yaymanın dışında (hadi açık olalım) ülkeyi genel islami-arap çizgisinden de uzaklaştırmayı da amaçlayan bir değişiklikle geldi. yine aynı sebeplerle eski yazıya itibar edilmedi uzun süre ve neticede cidden değişiklik başarılı da oldu. yani okuma yazma seferberliği de sağolsun yüksek yüzdelerde okuma yazma oranı oluştu (ki çinin, japonun o korkunç harflerle neler okduğunu düşünürsek eski yazı cidden çok kolaydır, pek öyle mani değil yani öğrenmeye. seferberlik iyi bir şey) ve ayrıca ülkenin genel halinde tavrında istenilen değişiklik yaratıldı.
ve fakat sevgili sözlükçü, eğer kendisi ekstra bir çaba gösterip piyasadaki üçbeş kitabı kurcalayıp öğrenmediyse, bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı, an itibariyle anneannesinin dokuduğu halıya eski yazıyla attığı tarihi, imzayı okuyamamakta. bu da dezavantaj işte mesela, kendi şehrimde binaların üstünde yazılan yazıları, daha yüz yıl önceki belgeleri, tapuları, devlet kayıtlarını anlayamıyor olmak nahoş.
bu sorunun sebebi latin alfabesine geçilmesi değil, latin alfabesinin oraya buraya saldırması da değil elbet. sene olmuş 2007 iken hala kimselerin eski yazıyı talebelerimize öğretelim de kendi geçmişlerini anlasınlar dememesi. latin alfabesi dini öldürdü diyenler ile arap harflerinin mevcut cumhuriyeti öldüreceğini düşünenler bilim miydi ilim miydi, zeynep miydi zeyneb miydi diye itişirken kaç tane kuşağın gelip geçmiş olması da yine de (okulda öğretilmesini vs de geçtim) koca ankarada topu topu iki adet osmanlıca kursunun mevcut olması.