dinci kesim tarafından öne sürülen iddialardandır efendim.
bu iddiaya göre işgal altındaki bir topluluğu dönüştürmek, özünden koparmak mümkün olamayacağından bunu içerden elde edilen biri ile gerçekleştirmek yöntemini tercih etmiş islam ve türk düşmanı haçlılar ve siyonistler.
bir işgal durumunda halk işgale karşı ve işgalcilerin dayatmalarına karşı benliğine, değerlerine daha sıkı sarılıp işgalciler tarafından kendisine empoze edilen her şeye karşı doğal bir refleksle karşı dururmuş. dolayısı ile göstermelik bir kahraman icat edip o kahramana göstermelik bir zafer kazandırıp onun toplum üzerinde mutlak hakimiyetini sağlayarak onun eliyle plan ve projelerini daha rahat uygulamaya sokabilirlermiş.
işte türkiye özelinde mustafa kemal önderliğinde bir kurtuluş savaşı olmasa imiş belki 2. dünya savaşı'na kadar işgalden kurtulamazmışız ama sürekli bir teyakkuz ve batılı değerlere karşı duruş halinde olacağımızdan toplum olarak daha özümüze sadık daha islami değerleri korumuş bir yapıda kalabilirmişiz. onların dayatmalarını işgalciden geldiği için toplum olarak kökten reddedermişiz. bunu bilen iç ve dış mihraklar danışıklı bir savaş kurgulamışlar ve savaş sonunda kurulacak sistemi, izlenecek politikaları belirlemişler. bu taktiği cezayir'de, tunus'da, endonezya'da ve daha başka yerlerde de uygulamışlar. böyleymiş yani.
belki yabanci manda altinda daha ozgur olabilirdik diyen arkadaşa bir de bu açıdan bakın.