şu tipik
ön uyarıyı yapmak zorundayım sanırım: sadece ve sadece azımsanmayacak derecede büyük bir "kurtlar vadisi fan club" kitlesi için konuşacağım; hepimizin bildiği, genelde yaş ortalaması 18'de seyirten şu polat alemdar gençliğinden.
şimdi... retorik açıdan sağlam 3-5 kelamdan; ya da görüntü yönetmenliği, dil kullanımı falan çok sağlam olan bir filmden söyleyenlerin/çekenlerin istediği şekilde etkilenmemek için, o konuda sahip olunması gereken minimum bir bilgi düzeyi vardır. bu dizinin içerdiği dahil
her tür ajitasyon, bu minimum bilgiye sahip olmayan insanlara yöneliktir. hepimizin elbet öyle ya da böyle içinde bulunmuş olduğu / bir kısmımızınsa hala içinde bulunduğu bu türlerin yer yer tarihi bile değiştirebilen bir kaç özelliği daha vardır; bunların en önemlileri ise bence üç-beş örnekten hareketle bütün bir topluluğa öfke besleme ve her bir durumu tek bir nedene bağlama çabasıdır. öneminin nedenine birazdan değineceğim. yalnız asıl sorun, ellerinde bilgi veya beyin namına pek bir şey bulunmayan bu insanların olumsuz duygularını her anlamda yıkıcı şekilde dile getirmeleridir. o yüzden kurtlar vadisi, böyle bir hedef kitlesine seslendiğinden, hatta varlığını bunlarla devam ettirdiğinden tehlikeli bir dizidir.
hemen ekleyim: az önce bahsettiğim insan profilini aşırı muhafazakarlık olsun, milliyetçilik olsun(bunlarda çok daha bol var ama bambaşka bir konu bu tabi), komünizm olsun, etnik milliyetçilik olsun, hatta liberalizm olsun; her tür düşüncenin çoğunlukla "fedai"si olarak gözlemleyebiliriz. yani kısaca dizinin tehlikeli olması başta içeriğinden değil yönteminden ve dolayısıyla esas sırtını dayadığı kitleden gelmektedir. yoksa kendisinin verdiği mesajlar her gün televizyonlarda, gazetelerde günde 50 defa verilmektedir.
peki tamam, kurtlar vadisi tehlikelidir ama yasaklanmalı mıdır? yani yasaklanmalı mıydı?
sabahın bu saatinde libidom hakkında yanlış fikirlere kapınılmasın ama; kurtlar vadisini yasaklamak, kadının oral sekse başlayıp yarısında bırakmasına benzer. değişik motronomlarda devam etmesi ise hepimizin bildiği üzere çok daha etkilidir. ama her durumda erkek, herhangi bir yöntem bulup eninde sonunda boşalmayı başaracaktır. kurtlar vadisi ise, zaten çoktan başlamış bir oral sekstir. ne kadar ara verilirse, ne kadar uzarsa ve stabil bir çizgi izlemezse, o derece şiddetli bir etki yaratacaktır.
şimdi bu süreçlerin reel hayattaki karşılığına bakalım:
1-) yoksun kalma ve doğal olarak daha hızlı/fazla isteme: kurtlar vadisi'nin karakterlerinin daha fazla sahiplenilmesine ve "değer"lerinin daha fazla benimsenmesine; yani dizinin daha fazla gerçekle özdeşleştirilmesine yol açacaktır.
2-a) devam edilirse daha fazla dizi reytingine ve diziyi sahiplenmeye; ayrıca muhtemelen serinin uzamasına..
2-b) yasak devam ederse daha fazla kurtlar vadisi taklidine ve self-canlandırmaya.. [mastürbasyon]
yol açabilecektir.
sonuç: her durumda ne kadar yasak, o kadar şiddet.
bir de yukarıda temel hedef kitlesi dediklerimin bence en önemli iki özelliğinden bahsetmiştim: 1-) üç-beş örnekten hareketle bütün bir topluluğa öfke besleme, ve 2-) her bir durumu tek bir nedene bağlama çabası. bunların durumu neden daha bir vahimleştirdiğini ve en önemli olduğunu söyleyecektim, ve şimdi söylüyorum. aşağıdaki örneğimize bakalım:
yasaktan önceki denklem:
- kurtlar vadisi, pkk'ya karşıdır; o zaman kurtlar vadisi'ne karşı olan herkes pkk'lıdır. [temel "teori"]
yasaktan sonraki denklemler:
- rtük; kurtlar vadisi'ne karşıdır, o yüzden pkk'lıdır [bir üstteki temelli, direkt olarak dillendirilmeyecek "teori", çürütülmesi çok rahat olur ve ajitatif değil. politik olarak da rtük karşıtlığı devletçilere bir şey kazandırmaz]
- rtük; devletin bir koludur, yani
pkk devletin içine kadar sızmıştır [gizli bkz halindeki kısım; hem ajitatif, hem politik olarak bir şeyleri karşılayabilir. şuç akp'ye atılarak taraftar bulabilir, tartışmalarda akp ve amerika karşıtlığı demagoji öznesi olarak kullanılabilir]
- iş bu raddeye gelmişken pkk'ya karşı daha ne kadar susacaksın gardaş? [bu da örgütlenme için]
tamam, komplo teorilerini eleştirirken o tarza büründüm biraz. pardon. ama demagojinin/argümanın kendisi direk bu olsun ya da olmasın [ki eminim işin "baş"ları benim bunları yazarken düşündüğüm 5-10 dakikadan daha fazla zaman harcayacaklardır], bu tarz bir mantık yürütmeyle öyle şeyler söylenecektir ve öyle şeylere inanılacaktır ki "oha" diyeceğizdir. yani ben buna inanıyorum şimdilik. neden ise hep yukarıdaki iki özelliğin varlığının bilinmesidir ve bu tarz şeylerde yönlendirenlerce kullanılmasıdır. önem buradan geliyor. umarım yanılırım.
yani kısaca bu yasak da dahil hiç bir yasak çözüm değildir, yasaklanmalıdır. [böylece tutarlılığa da laf sokup kaçıyorum]