kurtlar vadisi ve türk televizyon tarihin en kapsamlı operasyon görüntüleridir. polat alemdar ve ekibi baron mehmet karahanlı'dan aldıkları operasyon emriyle 7 yıldır cezaevinde olan halo dayıyı kaçırmak için sağlam bir plan yapılır. işin içinde hava-kara-deniz yolları, önce helikopter, sonra motosiklet üstüne de tır derken sonunda bir de boğaz turu..

işte o anlar

polat alemdar konsey yolunda önemli bir başarı elde eder. pek tabi pala ve ekibinin esprileri, halo dayı ve yıllarca arkada çalan şarkısıyla gönüllerde taht kurar..

tırın arkasına cok güzel giriyorlar tebrikler.

dizide polat alemdar karakterine konseyin ve baronluğun yolunu açan yegane olaydır. pala ve ekibi işin kolayına kaçmaya çalışmış, cezaevi müdürünün karısını rehin alarak halo'yu teslim almaya çalışmış fakat başarılı olamamıştır. ayrıca halo'nun helikoptere binerken polat alemdar ile pala karakteri ilk defa göz göze gelmiştir.

havalandırmada gergin bekleyişini sürdürürken halo'nun şu sözleri hafızalara kazınmıştır: "burada insanı bir umut bitirir"ardından helikopter sesini duyunca da "bir de umut yaşatır" diye tekzip geçerek sözü güncellemiştir.

ayrıca usta oyuncu (bkz: sönmez atasoy) (halo) 2011 yılında 67 yaşında vefat etmiştir.

"senden bir tane daha yoksa estağfurullah demeyeceksin, eyvallah diyeceksin"

entry falan giriyoruz ama olum bunun başlığı mı açılır lan, nereden esiyor böyle şeyler. ha sen ne bok yemeye entry giriyorsun diyen olursa; her sınav dönemi ders çalışırken kurtlar vadisi ilk 96 bölümü döndürür, döndürür izlerim. sahneleri ezberledim artık :(

gerçek hayatta antepli halil havar'ın hollanda'da hapishaneden italyan trappani ailesi tarafından kaçırılmasının canlandırıldığı bölümdür.

böyle başlıklar açıyorsunuz sonra milletin atom reaktörü ile ilgili çalışmaları yarım kalıyor.
kurtlar vadisi izleyen bilim düşmanları sizi.

ya o değil de hakikaten çok iyi diziymiş he şimdi böyle diziler çekilmiyor.

kurtlar vadisinin en güzel bölümlerinden biriydi. insanın aklına grand theft auto'daki adam kaçırmalı bölümleri getirir.

halo dayının sonu ilginç olmuştu. yanlış hatırlamıyorsam düşmanlarından biri kafasını kesip, bir hediye kutusuna koyup polat'a yollamıştı ^*

süleyman çakır ve seyfo dayı'dan sonra en üzen ölümlerdendir.

yıldızının pala olduğu, kılıç'ın viski yerine ilk kez çay içtiği ve az da olsa geçen diyalogların her birisinin şahane olduğu hadise.

bedir: ağa, halo'yu motora mı bindirmişler?
pala: sen şimdi ona, neye bin desen biner.

pala: yolunu kes kaptan.
helikopter pilotu: kesemem trafik akıyor.
pala: sen kesersen bir tek kan akar. ne trafiği?

pala: ağa helikopter lazım.
akrep bekir: verin buna helikopteri. sorarlarsa çalındı dersiniz. halo'yu alamazsan, helikopteri baş aşağı indir pala.

halo: allah için söyle. bu iş için kaç para aldın. hepsi ananın ak sütü gibi helal.
polat: para için çekilecek zulüm mü bu.
halo: ya niye?
polat: gün gelir anlatırım.

kılıç: halil ibrahim kapar. paralıyken de bir kilo patates yerdi. parasizken de.
polat: neden kardeşi ihbar etti peki?
kılıç: patates sevmiyordu. insanların güçleri arttıkça, zaafiyetleri de artar. giderek güçleniyorsun dikkat et.

işin sonunda pala, halo'nun intikamı için seyfo dayı'yı indirir ve kendi sonunu iyice hazırlar. halo, mokoko yani podoso konsolosluğu bünyesinde yaşamaya başlar.

vay be, nerden nereye. zamanında kurtlar vadisi yayındayken, şimdi bu yere göğe sığdırılamayan bölümler tv'de iken ekşi sözlğkte ne dalga geçilirdi. diziyle, izleyenlerle. şimdi efsane olmuş.

hep diyorum, ekşi sözlüğün en büyük laneti zamanında eleştirip dalga geçtiği ne varsa, zamanla ona dönüşmesi.