"bayram" kavramı ile "binlerce hayvanın gereksiz yere acı çektirilerek katli" kavramlarını bir türlü bağdaştıramayıp en güzelini yapan insan güruhudur.

fakir fukaraya yılda bir defaya mahsus geberinceye kadar et yedirmek yerine tüm yıl boyunca aynı paraya bitkisel besinler vererek -hem de daha sağlıklı olarak- yardım edilebileceğini, kurban bayramında kesilen hayvanların usta kasaplarca değil hayvanı sopalarla döverek ve hatta bıçaklarla delik deşik ederek öldüren insan(?)larca kesildiğini, ayrıca bayram dışı zamanlarda da et yiyebilecek durumda olan insanların bayramdaki açgözlülüğün aksine çok daha az et yediklerini farketmiş bulunan insan güruhu olabilir.
gereksiz not: bu entry'yi yazan yazar 187 cm boyunda ve 70 kg ağırlığındadır, nadiren et yer ve hayatı boyunca hiç double whooper yememiştir.

ekleme: işbu entry şuan adını hatırlayamadığım ama muhtemelen kurban karşıtlarına tokat gibi cevap vermekle meşgul olan bir yazarın yazdığı "kurban kesiminde olay katliam değildir, fakirlere et yedirmek, onları sevindirmektir, ama bunu bir oturuşta 2 tane double whooper'ı midesine indiren obez sözlük yazarı anlayamaz tabii" mealli silinmiş olan entry'si üzerine yazılmış olup, havada kalıyor gibi gözükmesinin nedeni budur.

başkalarının inançlarına, değerlerine, geleneklerine saygı göstermeyi öğrenebilmiş, bayramı bayram olarak yaşayan, içlerinde mutluluk hisseden insanlarla mutlu olabilmeyi başarabilmiş, hoşgörüde tavan yapmış guruhtur.

kendilerine rastlamak pek güçtür, genelde olayın inanç ve değer kısmı bir kenara bırakılıp sadece kurban edilme kısmı vahşet olarak yansıtılır. insanların özgür olabildikleri yerin sadece düşünceleri olduğunu savunan bendenize göre ise böyle düşünmeleri sakıncalı değildir, herkes her istediğini düşünebilir ancak kimsenin saygı ve biraradalık duygusunu zedeleyecek şekilde davranmaya hakkı yoktur.

kurban kesmiyor musun? kesmiyorsun. benimkinden bir parça almak ister miydin? istemiyorsun. o halde iyi bayramlar deyip gidebilmelidir insan.
kavgaya gürültüye gerek yok.