sadece işte çalışmaya mecbur kılan sistem olmayıp sürekli olarak da işten çıkarılma korkusu yaşattırır. neresinden tutsan elinde kalır. ben 10 senelik kredi aldım, iflahım skiliyor ödeyeceğim dite, ama adam gelmiş illegal kondurduğu gecekondusunu müteahhite vermiş 5 daire sahibi birden olmuş. ben işte o apartmanlardan birisinde oturuyorum. arsa sahibi rahat, beş daire, altta 2 dükkan. bizim ebemizi düdüklüyorlar. hayat tuhaf, vapurlar filan.
1.500-2.000 tl maaşla çalışırken 100binlira-200binlira kredi çekmeyeceksin arkadaşım. kendini trilyonluk adamla bir tutmaycaksın. kredi çekip araba almayacaksın üç kuruş maaşla. çocuğun düzgün beslenemezken, zırt pırt hastaneye götürürken akıllı telefon almayacaksın. çocuğun varken gidip kendine dost tutmayacaksın kredi çekip. sonra götünü başını sallayıp işvereni dava etmeyeceksin. kazanabiliyosan daha çok kazanıp öyle yapacaksın bunları erkeksen. erkeklik bunu gerektirir. sağa sola borç takıp sikini sallamakla olmaz. bugün çok param var diye götüne buzlu badem sokmanın manası yok.
dünya acımasız. adamı sikerler. itibarın 5 para olur. kimse sikmeyeceği eşşeğin önüne ot koymaz. hele ki bunlar banka ise.
edit :
based on a true story
gençler, böyle şeylere çok kafa yormayın.siz yine çalışın, ekonomik bir değeriniz, bir iş gücünüz olsun ama kredi çekmeden de yaşanır.ben 33 yıllık hayatımda hiç kredi kartı kullanmadan, hiç kredi çekmeden var oldum.üstelik ailem de varlıklı değil, babamın arabası bile yok, hala kiradalar.kaldı ki 18 yaşımdan beri de yalnız yaşıyorum.onların emekli maaşlarına sırtımı dayamışlığım da yok.bok gibi evlerde de yaşadım, yemek yemeden de uyudum.tam 12 yıl önce gündüzleri şu anda sahip olduğum mesleği öğrenirken haftasonu pazarda pantolon sattım, geceleri barlarda müzisyenlik yaptım.demem o ki, harcamayın amk, 3 bin liralık telefonlar almayın.temel ihtiyaçlarınızı karşılayın.örneğin çamaşır makinesi alacaksınız ama bugünün parasıyla 700 liranız yok mu?bu ay kenara 350 lira koyun, çamaşırlarınızı 1 ay arkadaşınızın evinde yıkayın, bir sonraki ay 350 lira daha koyun ve gidin kendinize makine alın.gidip bütün paranızı barlarda, tekel bayilerinde harcamayın.oğlum insanoğlu düşünen varlık lan, haliyle etrafındaki trajedilerden de ders çıkarması gerekiyor, yoksa doğal seleksiyonla (hadi günümüzde yok olmazsın da) looser olursun.ha, baktın temel ihtiyaçlarını karşılayacak gelirin bile yok, o zaman dişini sık , soğan ekmek ye, ama kendine yatırım yap.çünkü o çok ucuz.ömür boyu şu anda çalıştığın paraya çalışmak istemiyor musun?kendini baştan tanımaya başla, en verimli şekilde ne yapabilirsin düşün, gerekirse kendine başka bir iş kolu seç.mesela başka bir yabancı dil daha öğren, bilgiye yatırım yap, networkünü geliştir.zamanı yönetmeyi öğren, ama bunu iş hayatında uygulamaya çalışmakla başlama.mesela git giysi dolabını düzenle önce, giyinirken zamanı en iyi şekilde nasıl optimize edebilirsin, burdan başla uygulamaya.ya da çorap çekmecendeki çoraplarını eşleştir.önce çorap giyerken zamanı yönetmeyi öğren ki, hangi işi yaparsan o sözlüklere yazdığın evi daha kısa zamanda alabileceğini tasarlayabil.ama en önemlisi zamanı optimize etmeyi öğren ve bilgiye yatırım yap.sonra zaten para kendiliğinden gelecektir.kendi tezgahını kur yani.
lükse kaçmayan ev kredileri; temel bir ihtiyaç olan barınmanın uzun dönemde sağlanabilmesi için gerekli olabilir. bir ömür kira vermektense yarım ömür daha çok ödeme yapmayı tercih ederek, en azından yaşlıyken ''modern kölelik''ten kaçma şansı bulabilir insan. ya da köyde bir ev edinmeye çalışabilirsiniz, hem büyükşehirde yaşayacağım, hem de işte çalışmayacağım demek biraz çocukça. tabii insanları şehirlere akmasının engellenmemesi, küçük şehirlerdeki iş olanakların kıtlığı gibi konularda tartışılabilir.
kira, ev gecindirme, yıl sonuna doğru brütten nete düşen maaşlar ve ekstra oluşan diğer masraf kalemleri ile kredi çekmeyen parası yeten vatandaş var ise buyursun gelsin. alınan kredi birşeyleri sıfırlamak ya da yenisini almak için değil, mevcut durumunu korumak ve yaşayabilmek için çektiğin kredidir.
insanları üretime ve çalışmaya sevk etmek için geliştirilmiştir.
"sabah uyanıp işe mi gidilir yea?!" diyen adamı işe getirebilmektedir.
"işe bileceksin, işe gitmeyeceksin." türü sözleri benim atalarım söylemedi.
görmediği tanrılara tapınan adamlar sistemi sorguluyor... köle miyiz acaba?!
milyarlarca insanın tercihi. sistem falan değil hacı dayı. şikayetçi olan gider yozgat'ın bir köyünde yaşar efendi efendi.
efendim? yozgat olmadı mı? illa bodrum'un bir köyü olacak değil mi? ne ondan geçerim ne bundan diyorsun yani.
uyma sisteme arkadaş. bas istifanı git bayburt'ta yaşa.