köyde mandolin çalmakla ülke kalkındırılmaz
Next (2) - Last Page (41)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

edit. bu entry üzerinden aldığım mesaj ve entry'lere bakınca hak ettiğiniz gibi yönetiliyorsunuz diyorum. düşüncelerine katılmıyorsan başka yerden hedef göster. işte bu safsatacılık ve toksikliktir. okulda, iş ortamında, sosyal hayatta, insanı kendileri gibi dibe çeken bu toksik profil türkiye toplumunun büyük bir sorunu. bilgisiz, kalitesiz, niteliksiz buna karşın egosu yüksek hırslı ve art niyetli. başka ne diyeyim. ne yazık ki kendine muhalif diyen kesim okumayan dinlemeyen okuduğunu anlamaktan yoksun derin bir cehalet içerisinde. kulaktan dolma bilgilere itikat eden, sığ, toksik, müptezel buna rağmen kendini aydınlık tarafta sanan çoğunluk.

bu ülke'nin iki yüz yılın üzerinde çağdaşlaşma ve batılılaşma geçmişi var. ıı. selimden bu yana yapılan ıslahat ve reformları bilemeden, mesala ıı. mahmut'un tıbbiye'nin açılış konuşmasını bilmeden, eğitim meselesinin, zihinsel, kültürel, dini, sosyolojik kodları içeren derin bir konu olduğunu bilmeden papağan gibi duyduklarını tekrar eden, bütün bir anlamı bir dönem ihtiyacı karşılayan köy enstitüleri gibi bir kuruma atfeden cahil insalar. bakın aşağıdaki entry'i açıkladım ne acı değil mi.

cumhuriyet bir eksen hareketidir. doğu toplum-kültüründen batı medeniyetine yönelen bir eksen hareketi. böyle tanımlar niyazi berkes. dolayısıyla eğitim zihinsel kültürel ve dini kodları içerir. batı medeniyetine hangi kodlarla gireceksin? batının yaşayan zihinsel kodları nedir? kırklı yıllarda anlattığın, mitoloji, felsefe, mantık gibi disiplinler batının yaşayan kodları mıydı, okuma yazma oranı düşük topluma bu disiplinleri ne derece anlatabildin ? bugün hala toplumun felsefe mantık gibi disiplinlere karşı kör sağar olması o günlerde başlayan yanlış eğitim politikalarının etkisi olabilir mi? eğitim konusunda düşünmen gereken, göz önüne alman gereken bir dolu dinamik varken yaptığın şey köy enstitüsü güzellemesi ve safsata ise buna cehalet derim.

murat bardakçı'nın köy enstitüleri üzerine getirdiği yorum. tamamı şöyle;

"ben köy enstitüleri hayranı değilim. köyde mandolin çalmakla ülke kalkındırılmaz. başarılı olmuş kişiler azdır, geri kalanı militandır."

eskiden beri bana da hep abartılı sol romantizmi gelirdi bu köy enstitüleri konusu. şu sovyet propaganda filmlerindeki gibi. aşırı anlam yüklenmesi. eğitim, sosyo kültürel ve tarihi kodlar bağlamında değerlendirilmesi gereken derinlikli bir mesele. kısa vadede köy enstitüleri gibi kurumlar işlevsel olabilir ama bütün bir kalkınmanın lokomotifiymiş gibi lanse etmek doğru değil.

ayrıca militan yetiştirme konusunda bardakçı'yı bir nebze haklı buluyorum. zira marksist ideolojinin çıkmazlarını, ne derece alternatif olamayışını, marksizme getirilen yerinde eleştiri ve tespitleri bilmeden marksizmin militanı haline gelen bir nesil vardı bu kurumlarda.
49 favorites - -
londra'da yaşayıp sözlük üzerinden kendine karı arayacak kadar vizyon sahibi olan birinin başlığını açtığı zırva söylem. bi de profiline maşallahlı fotoğraf koymuş!
bu zırva söylemin sahibi de murat yardakçı.

bu ikisini ne kadar ciddiye alırsınız, bilmem.
577 favorites - -
türk halkının 600 yıllık cahilliğine dair bir kelime bile söyleyemeyen yardakçı'nın gazdan teyyare bir lafı.
bu uyduruk görüşün tam aksini söyleyen gerçek kanıt için prof. dr. ayşe baysal -köy enstitülerinde yetişen kız çocuklarına bir örnek

edit: alternatif cevap.
mandolin italya'ya ait bir çalgı.
köylerde, lokantalarda hep mandolin çalıyorlar.
işte bir örnek: ınnamorata
italya nasıl kalkındı ve bizi geçti o zaman yandan çarklı yardakçı?
164 favorites - -
eşek sikerek de kalkınmadı; bir de onu deneseydik diyorum.
292 favorites - -
köy enstütüsünü köyde mandolin çalmaktan ibaret sanan bir geri zekalının ifadesidir. murat bardakçı gerçekten böyle bir laf etmiş mi bilmiyorum etmişse aynı sözüm onun için de geçerli.

edit: kaldı ki diyelim sadece mandolin çaldırıyor olsunlar köylünün kültürel sosyal anlamda gelişmesi bile tek başına çok şey değiştirebilir enstruman çalmayı küçümsemesi de ayrı bir cehalet. bu adamlar bir de diğer tv programlarına göre ülkede elle tutulacak konular işleyen programlarda bilirkişi olarak gösteriliyor. yani tv nin sözde en bilgi içerikli gibi görünen programları da böyleyse vay halimize.

köy enstitüleri ders programı:
görsel

komünist anlayış için kuruldu gibi boş düşünceler ise işin başka cahilliği, şuan eğitim bilimleri derslerinde adını , makalelerini bilmeden mezun olamayacağınız john dewey gibi dünyaca ünlü eğitim bilimci isimler ülkeye davet edilmiş görüşleri alınmış o dönemde.

şu kaynağa da bir göz atın : https://contextdergi.com/…nstituleri-ve-john-dewey/
https://cdn.eksisozluk.com/2025/9/2/d/dyohi5hx.jpg
381 favorites - -
sadece mandolin çalmakla ülke kalkınmaz ama bir mandolinle köylümüzün vizyonu değişmeye başlardı.müge anlı'ya daha az konu çıkardı.
74 favorites - -
murat bardakçı ilber ortaylı celal şengör gibi fatih altaylı'nın gözümüze soktuğu adamlar türkiye'nin cahiliye döneminin mihenk taşları. bunların sözlerini ciddiye alan insanda fındık kadar beyin yoktur.
26 favorites - -
doğru ama eksik bir yorumdur. köyde gamet getirmek, namaz kılmak, kuran okumak, zikir çekmek… ile de ülke kalkınmaz.

ülke ahlakla, sürdürülebilir üretim ile, adil rekabetle, şeffaf ve hesap veren yönetimle kalkınır.
42 favorites - -
haklı. önce kendisi gibi çakma “aydın”lardan kurtulmak lazım.
19 favorites - -
mahalle tekkelerinde götleri sikilmeyince rahat edemiyor bazıları.
105 favorites - -
Next (2) - Last Page (41)