halı sahalarda kot pantolonuyla öylece takılıp karizma yapan insandır. neden bilinmez bu kot pantolonlu arkadaş oyuna girerken oynamak istemiyormuş gibi hareketlerde bulunur. yavaş adımlarla sahaya girer, kalede mi oynuyorum diye sorarak alçakgönüllülüğüyle önce bi kendini sevdirir.büyük ihtimalle de kalede oynamaz. defansta baslar maça ki kendi tercihidir. mac baslayıp biraz oynanmaya baslandıktan sonra iki top keser bi kaç çalım atar, iyiden iyiye ısınır maça. pele gibi oynamaya başlar sonra. ardı ardına gelen goller, süper çalımlar, arapasları, şutlar...çoktan bi sonraki maç için yerini ayırtmıştır takımda. maç bitiminde teklifler, övgüler yağar kendisine. gel bizde oyna, haftaya gel maç var, cep var mı senin maç olunca arayalım dendikçe ego şişer de şişer. ama bunların hiçbiri önemli değildir onun için. olsa da anlıktır. bir takıma girdiğinde o kot pantolonla yaratılan harikaların önemi kalmayacaktır. artık diğer maç için beklemeye başlar. taa ki kot pantolonu eskiyip, yırtılana, pişiğin üzerinde yumurta kırılacak hadde gelinceye kadar...
gençliğinde yaptığı maçları anlatabileceği bir çocuğunun olmayacak olması kuvvetle muhtemeldir. yazıktır.
potansiyel yedektir bunnar. adamın biri ya gelmemiştir ya da geç gelecektir. "abi gel bi 5 dakka oyna" diyerek oyuna dahil olurlar. çoğunlukla defansta dururlar fekat nadir olsada
halı saha maçında tek başına gol atmak için kasmak kişisine de bürünebilirler.
daha cefakarı için gelsin,
(bkz:
montla sıç)
bunların, takım elbise - kösele ayakkabı donanımı ile maç yapan bir gelişmiş versiyonları da bulunmaktadır. hatta bu şekilde gol atmayı başarabilenlere üstün hizmet madalyası vermek lazım gelir.