kopenhag üçlemesi

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

17 aralık 1917 kopenhag (danimarka ) doğumlu tove ditlevsen'in çocukluk, gençlik ve bağımlılık adlarını taşıyan otobiyografik üçlemesi.

kitaplar, danca aslından leyla tamer çevirisi ve monokl yayınları etiketi ile sırasıyla haziran 2021; kasım 2021 ve haziran 2022 tarihlerinde türkçede yayımlandı.

ilk kitap olan çocukluk, yazarın birinci dünya savaşı sonrasındaki deneyimlerini; ikinci kitap olan gençlik, ikinci dünya savaşının hemen öncesini ve son kitap olan bağımlılık ise nazi işgali ve savaş yıllarını arka plana yerleştirir.

ilk kitapta yazarın ailesini, yalnız geçen çocukluğunu ve içine düştükleri müthiş yoksulluğu okuruz. ikinci kitapta ise kendini bulma çabasındaki bir çocuğun ergenliğe girişini, sanatçı kimliğini bulma çabasını; son kitapta ise yetişkin bir kadın ve yavaş yavaş tanınmaya başlayan bir yazar olarak tove ditlevsen'in içine düştüğü bağımlılığı ve bağımlılık nedeniyle git gide dibe yuvarlanmasını okuruz.

kendi adıma, thomas bernhard'ın otobiyografik beşlemesini okuyanların, edebi lezzet anlamında, üçlemenin ilk iki kitabını yavan bulacaklarına inanıyorum. bununla birlikte üçlemeyi kapatan bağımlılık o kadar sıkı bir kitap ki ilk iki kitabın yavanlığını görmezden gelmemizi sağlamayı başarıyor.

teorik olarak, bağımlılık tekil olarak da okunabilir elbette ancak ditlevsen'in büyüme öyküsünü ve aile geçmişini bilmenin, son kitabın etkileyiciliğini artıracağına inanıyorum.

sayısını hatırlayamayacağım kadar bağımlılık öyküsü okumuş bir okur olarak ditlevsen'in içine çekildiği bağımlılık açmazının okuduğum en tuhaf ve sinir bozucu düşme hikâyesi olduğunu söyleyebilirim.
3 favorites - -
seri şeklindeki kitapları sevdiğim için bu üçlemeyi de beğendim.
ilk kitap; aile ilişkileri, annesiyle olan sorunları ve sevgisiz bir ailede büyümenin nasıl bir duygu olduğunu gayet güzel anlatıyor.
ikinci kitap; ergenlikle birlikte, kendinin farkındalığı artıyor, karşı cinse olan merakı artarak keşfetmeye çalışıyor. ailesi ile arası biraz daha iyi oluyor. abisinin hayatı baya değişiyor.
üçüncü kitap; beni en çok etkileyen kitap. bağımlılık. sihirli ve bu aralar üzerine epey düşündüğüm bir kelime. aslında ilaca bağımlılığını bir erkeğe bağımlılıkmış gibi yaşıyor. tüm bunların sonunda aslında taa çocukluk yıllarına dayandığını çok iyi hissettiriyor ditlevsen.
2 favorites - -
tove ditlevson türkçeye çevrilen 3 kitabı.kitap kuluplerinde o kadar çok gözüme çarptı ki nihayet okuyacağım artık dedim ve başladım.
kısa kısa üç kitap pek çabuk okunuverdi.

(bkz: çocukluk)
tove danimarkalı işçi bir ailenin iki çocuğundan birisi olarak başladığı hayatının ilk 14 yılını bu kısımda paylaşıyor.
anne kelimesini içselleştiremediği annesinin onu sevmediği ve dokunmadığı bir perspektifi bize acite etmeden,yalın sade bir şekilde anlatıyor.
babasının sendikalı bir direnişçi oluşunu,düzensiz iş hayatı gibi pek çok ögeyi bir çocuk gözüyle anlatıyor.babamla daha iyiydik annem izin verdiği kadar.
küçük yaşlarda başlayan yazma sevdası ve gizlice tuttuğu şiir defteri.

yazarın çok içsel bir anlatımı var.olaylar onun içine bakış açımız için etmen yalnızca .
dışarıdaki olayları danimarkanın işçi kesimi ile ilgili cümleler yüzeysel ancak kendisinin bakış açısı aynı katmanda değil.
örgü örgü içini açıyor annesi,abisi,babası ile ilgili kısımlar.çocukluk serinin en iyi kitabıydı benim için.çocukluk ile ilgili söylebileceğim tek şey
bağımlılık kitabını tek okumuş olsam
"neden tove neden intihar ettin derdim?"

(bkz: gençlik)

serinin okusakta geçsek dediğimiz ortanca kitabında kadın erkek ilişkileri ve ikinci dünya savaşı yıllarının gölgesinde bir gençlik var.bu kısım bence arada kalmanın etkisiyle geçiştirme kitabı .

(bkz: bağımlılık)
dancada kitabın iki anlamı olduğunu okudum bir yerde
zehir ve evlilik
burda tove'un hayatına giren erkekler,evlilik ve çocuklarına ilişkin kesitler var.ancak yine tove 'un içsel halleri ile.
burda tek zorlandığım kısım gelmeyen madde bağımlılığı bölümü.
kitabın ancak ortaları geçtiğinde eh diyorsun nasıl başladın anlat tove.

tove istediğini başarmasına rağmen, bir adamın gölgesinde olma ihtiyacı,birinin ilgilendiği görünce ona aşık olan tove'un sevgi açlığı bu kitapta karşımızda.ancak bu içini doldurmaya yetmiyor ve şöyle diyor.

“bazen,” diyorum, “kimseyi gerçekten sevemediğimi hissediyorum. sanki koca dünyada bir tek kendimi görüyorum.”
ilginç şekilde yaşamını kurtulmaya çalıştığı yıllarda 61 yaşında sonlandırıyor.
otobiyografi türü için güzel.benim için ortalama bir kitaptı.
yer yer çok içsel olması beni bunalttı.
ama yinede başkaları tarafından anlatılmış olsa dramatik hazin diyebileceğim bir hikayeyi aynı julian barnes gibi yalın ve sade anlattığı için anlatımını sevdim.

cehennem yeryüzünde bir yer. kitabın en güzel alıntısı olabilir.
2 favorites - -