sadece kendi bölümümü anlatayım. bildigim kadarıyla bizim bölüme ait 3 derslik ve 2 amfi var. ve bunların en büyüğü 72 kişilik. buna karşın benim dönemimde resmi olarak 101 kişi kayıtlı. üst sınıftan,alttan ders alanlarla birlikte 120'nin üstüne çok rahat çıkıyor bu sayı.
ordan burdan taşınan banklar ve sıra aralarına dizilmiş sandalyelerle, 3 kişilik sıralarda 4 kişi oturarak tahtanın önünden sınıfın sonundaki duvara kadar kadar aralıksız hiç boşluk olmadan dizilmiş, o yüzlerce kafayı sınıfa son gelen öğrenci gözüyle hayal edin. çünkü genelde ben o oluyorum.
istisnasız her hocanın dönemin ilk günü söylediği cümleler şunlar oluyor: "arkadaşlar yoklama almıyorum, istemeyen gelmesin."
"daha önceki senelerde sınıf mevcudumuz böyle değilken laboratuvarda çalışma yapıp herkesle tek tek ilgilenebilme fırsatım oluyordu. ama bu artık imkansız. bu sebeple artık iş biraz da size düşüyor."
hoca gelmeyin dedi diye bu durumun değişecegini düşünmeyin. 1-2 hocanın dersi dışında
** zaten gelinmemiş halin durumu bu. yoksa o dersi alan, o derse kayıtlı herkes gelse hoca kapıdan içeri giremez.
hocalar da kişisel olarak tartışılır. ama durum böyleyken onlara laf etmek haksızlık olur. dünyanın en iyi hocası olsa ne yapabilir ki böyle bi durumda. o uğultuda sesini 5. sıradaki adam duymuyor. ama şöyle de bi durum var ki hocalar akademik kadrodaki eksiklikten dolayı uzmanlıklarının dışında derslere giriyor. bazıları ilk defa verdikleri için bizle birlikte o sene öğreniyor dersi. peki, madem dersi en fazla bizim kendi başımıza öğrenebileceğimiz kadar bilebilecek biri verecek bu dersleri. ve biz de ondan onun bildiginden çok daha azını öğrenebileceğiz. çok mu zor, çok mu masraflı 2-3 fazladan böyle her derse girebilen joker hocayla bu durumu çözmek, bu camiden de mi pahalı? kaliteli kalitesiz sıfatlarını geçtim sadece eğitim alabilmemiz için söylüyorum.
işte bu cami de türk gencinin, eğitime değil namaza ihtiyacı olduğunun kanıtı camidir. ne de olsa ara elamanız.