kızılırmak türküsü

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

kızılırmak'ın kıymeti bilinememiş ölüme de tilili albümüne ait kıymeti bilinememiş şarkısı. sözleri de aşağıdaki gibi

gözlerine baktığımda
yağmur damlaları gibi
acılardan süzülen yaş
toprakta halaya durur
akar ırmak ırmak
onca acılar arasında
onca isyanlar arasında

yüreğinde acı varsa
bilincinle yoğur onu
hüzünleri coşkulara
acıları sevinçlere
çevir ırmak ırmak
unutma halkının önünde
halk için savaşanlar yürür

bir gün ülkende tomurcuklar
patlar bahar dereleri gibi
ayrımsız bir dünya için
yıkar köhnemiş her şeyi
coşar kızıl ırmak
kırlardan şehirlere doğru
alev ateş isyan coşku
0 favorites - -
nefis bir ezgisi olan, ilkay akkayanın şahane seslendirdiği şarkı.
0 favorites - -
sözü müziği tuncay akdoğan'a aittir.
0 favorites - -
sözlerini hasan hüseyin korkmazgilmuhtemelen denizleri, muhtemelen ve belki de erdalları düşünerek yazdığı ama bugun yani 2013'te bile hala bu memleketin lanet topraklarında olanları anlatan, yüreğimizi dağlayan bir şarkıdır bu..

biz acıyı bal eyledik diyip de yüreğinin en derin yerleri burkulan çocuklarız biz.. biz ki babalarimizdan, dedelerimizden dinledik hep kayıpları, biz ki şarkılarda duyduk ancak yitirip gitmenin sesini de kaşamamıştık bu günlere kadar.. bilmememişiz omuz omuza durduklarımızın yok olmasının yaşatabileceği kıymeti.. şimdi biraz daha anladık mahir'in neden kızıldere'ye gittiğini..

ankara olgunlar sokakta pankartını yapmışlar bu şarkıyı.. gelip geçenler ethem'e merhaba desin diye. https://pbs.twimg.com/…ia/box02q0caaitlta.jpg:large

toplanın birleşin bir olun
acıların şahı gibi gelin üstüme
ve bitsin şu iş
seninle gelecek çare yok
seninle bu tatlılık ey büyük acı
gök incir nasıl ballanırsa acılardan
acı koruk nasıl bulursa balların en sarhoşunu
o işte o
gel benim darmadağın direncim
gücüm emeğim çilem gel
gel benim büyük acım
gel ve bitir şu işi
kalaylardan mı gelirsin bolivya'lardan
rio'nun favelalarından mı
ispanya'dan mı vietnam'dan mı
zonguldak kömürlerinden mi gelirsin
çukurova'lardan mı
yellerle mi gelirsin ateşlerle mi
uçarak mı koşarak mı yırtınarak mı
gel işte gel gayrı
gel
gel ve bitir şu işi..

elbet bir bildiği var bu çocukların
kolay değil öyle genç ölmek
yeşil bir yaprak gibi yüreği
koparıp ateşe atmak
pek öyle kolay değil
hem öyle bir ağaç ki şu yaşamak denilen şey
her bahar yeniden tomurcuklanır da
yalnız bir bahar çiçeklenîr
a benim gülüm..
1 favorites - -
kızılırmak yakınlarındaki köylerden birinde, köylü tarafından çok sevilen yaşlı bir çoban yaşardı. çobanın yakışıklı, aslan gibi bir de oğlu bulunuyordu, adı ibra-him’di. o da babası gibi sevilirdi. ibrahim, günlerden bir gün babasıyla birlikte sürüyü otlatmaya götürmüş, akşam köye dönerken komşu köyün beyi ismail ağanın kızıyla karşılaşmıştı. kızı görünce ibrahim’in aklı ba-şından gitmiş, kıza âşık olmuş.

ibrahim’in, ismail ağa’nın kızına âşık olduğunu ci-var köylerde herkes duymuştu. ama kızın babası kızı-nı bir çobanın oğluna vermek istemedi. iki gence engel olmak için elinden geleni yaptıysa da köylünün ibra-him’den yana çıkması sonucunda fikrini değiştirmek zorunda kaldı. köylüler ismail ağaya yalvardılar. “ço-ban olmak suç mu? ibrahim mert, dürüst bir çocuk. ver kızını. gençleri birbirinden ayırma. onların mutlulu-ğuna engel olma.” dediler.

ismail ağa bu yalvarmalara daha fazla dayanama-dı, razı olmak zorunda kaldı. ağanın kararı ibrahim’le birlikte bütün köy halkını sevince boğdu. düğün günü kararlaştırıldı. herkes gücünün yettiğince bir yardımda bulundu. büyük bir tören düzenlendi. kazan kazan dü-ğün yemekleri pişirildi. çevre köyler de düğüne çağrıl-dı. kısacası o güne kadar köyde benzeri görülmemiş bir düğün başladı. gelin ve damadın da mutluluğuna diyecek yoktu. öyle ya büyük zorluklardan sonra, ni-hayet birbirlerine kavuşacaklardı. gelin almaya gidile-ceği gün hava günlük güneşlikti. düğün alayı büyük bir coşkuyla yola çıktı. davullar, zurnalar çalıyor, her-kes, sevinç içinde halay çekiyor, oyunlar oyunuyordu.

gelinin köyü ile ibrahim’in köyü arasında üç saat-lik bir yol vardı. iki köyün sınırını da bir köprü bağlar-dı. köprünün altından da kızılırmak geçerdi.

öğlene doğru hava bozdu. bütün gece yağmur yağdı. sabah yağmur dinmişti, ama seller her tarafı sar-mıştı. ibrahim’in köyünde, köy halkı gelin alayının gel-mesini bekleniyordu. fakat gelin alayı çok gecikmişti.

köydekiler merakla beklerken bir atlı geldi. köprünün yıkıldığını, gelinin ve gelin alayından pek çok kimse-nin suya kapıldığını haber verdi. bütün köy yasa bü-rünmüştü. hemen o gün, kızılırmak’ı lanetleyen türkü-ler yakıldı. (alıntı)

aşık veysel'e ait olduğu söylenen ve bu olay üzerine yakılan türkü:

köprüye varınca köprü yıkıldı
üç yüz atlı birden suya döküldü
nice yiğitlerin beli büküldü

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

tüfek getirin de şu kartalı vuralım
dalgıç getirin de allı gelini bulalım
biz gelinsiz nasıl köye varalım

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

elinin kınası soldu mu ola
gözünün sürmesi soldu mu ola
evde kaynatası duydu mu ola

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

kızılırmak parça parça olaydın
her bir parçan bir yerlerde kalaydın
sen de benim gibi yârsız kalaydın

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

altı kardeş idik bindirdik ata
hürü'yü yolladık üç köyden öte
kızılırmağa varınca oldu bir hata

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

evde kaynanası evi bezedir
yolda kaynatası yolu gözedir
gelinsiz haneyi kim bezedir

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi

atlılar da kapaltı'nı dolaşır
yengeler de kuzu gibi meleşir
kara haber güveyiye ulaşır

nettin kızılırmak allı gelini
gelini gelini benim yârimi
0 favorites - -