topluma uymayan herkesten ve her hareketlerinden rahatsızım. şehrin merkezinde gecenin bir vakti son ses müzik dinleyen kekolardan da müzikli motorculardan da yere tükürenlerden de yürüyen merdivende solda dikilenlerden de bağıra bağıra konuşanlardan da bıktım. hepsini köylerine mancınıkla fırlatmak lazım.
çoğunluğa tabi olmak azınlığın kölesi kalmak için gereken tüm sosyal örtünün içinde nefesim kesiliyor ara sıra.
(bkz:
genel ahlaka uymayana hapis cezası)
tokalaşmak. ne manâ? ben neden elalemle temas ediyorum arkadaş ya, japon selamı çok mantıklı mesela. el sıkışıp sallamak nedir çok saçma bir olay. istemsiz elimi siliyorum ya, fırsatını bulduğum an elimi yıkıyorum. istemiyorum arkadaş, bu medeniyet falan değil, baş selamı yeter de artar bile.
diyalog içinde olduğum kişinin bana bir şekilde temas etmesi. nefret ediyorum ya, samimiyetinin olmadığı birinin omzuna koluna niye dokunuyorsunuz, dokunmayın.
kendine yapılmasını istemediği bir davranışı başkasına yapmak ve bunu kendisi yaptığı için normal görmek
sosyal mi asosyal mi bilmiyorum ama kalabalık ortamlarda elinde sigarayla dolaşmak. o sigarayı insanların orasını burasını yakacak şekilde sallamak.
toplu taşımada yapılan yüksek sesli muhabbet. yahu ben mecbur muyum sıkışık trafikte sizin sohbetinizi dinlemeye. kulaklık takıp müzik dinlemek tek çare fakat bazen başımın ağrıdığı zamanlar oluyor, hayattan soğuyorum ya. bunun uzun yol versiyonunu düşünün bir de..
*
alınganlığa katlanamıyorum, minicik bir üşütme ya da mide bulantısı yaşayan birine her gün nasıl oldun diye sormak zorunda mıyım? niye hemen alınıyorlar, özellikle kova burcu kadınlarında çok var bu ilgi beklentisi. canım arkadaşım çok yorucusun, çok...
zekama hakaret edilmesi/salak yerine konmaya calismak. bunda kelime secimlerinin, kendini ifade edis biciminin cok buyuk onemi var aslinda.
-aaa ben seni arayacaktim ama o kadar yogundum ki, / hayir aramaycaktin ve yogun degildin. sadece aramak istemedin.
-inan hic vaktim olmadi, yoksa biliyosun hallederdim, / "bana" ayiracak vaktin yoktu. ayirmamayi ve halletmemeyi tercih ettin.
-tam sana borcumu odeyecektim o sirada neler oldu neler / hayir odemeyecektin, ustune odemeni geciktirecegini bildirmek icin arama zahmetine bile katlanmadin.
boyle yuzlerce ornek yazilabilir. gorusmek istemiyorum, konusmak istemiyorum, odemeyecegim, o isi yapmayacagim, bulusmayacagim vs. olumsuz bile olsa bunlari soylemek yerine ahlar, tuhler ile karsidakini salak yerine koymaya calismak, bir de bunu cok zekice bir yalan bulmus havalari ile yapmak baya tetikliyor.
bunlarin icinde en tepeye koyacagim da abartili sevgi sozcukleri ile iletisim kurup daha 2 adim uzaklastigin anda gomenler. gozunun icine bakarak ne kadar kiymetli, degerli, ozel, onemli, zeki, caliskan vs vs oldugunu soyleyip daha senin oturdugun koltuk sogumadan "bu da var ya" diye baslayanlar..
genel olarak gotsuzler diyebiliriz galiba. acik acik ne dusundugunu soyleyemeyen, ne hissettigini soyleyemeyen, bunu saklamak icin yalan soylerken karsisindakini salak yerine koymaya calismakta beis gormeyip oyle yasamaya devam edenler.
ilk diyalogta senli benli konuşulması.sensin sen.