kişinin en rahatsız olduğu sosyal davranış
Next (2) - Last Page (14)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

telefona bakarak yolda yürünmesi.

tahammül seviyem artık o kadar azaldı ki bunlara, ters bir anımda dümdüz çarpacağım birisine. yahut yol ortasında, geçin a.koduklarım geçin, diye reverans yapıp sinir krizi geçireceğim.

edit: yazım.
14 favorites - -
sıra beklerken, toplu taşımada vs. insanların dibime dibime girmesi (bkz: sosyal mesafe).
26 favorites - -
sirada caktirmadan one geçme yuzsuzlugu
21 favorites - -
önemsenmemek…
1 favorites - -
halka açık alanda tırnak makasıyla tırnaklarını kesmek. bunu otobüste yapanı bile vardı, geçmiş zamandan hatırlıyorum. şimdi bile midem bulandı. yapmayın, yapanı da uyarın lütfen.
1 favorites - -
“nasılsın” sorusunun sorulması. direkt şalterler atıyor.
2 favorites - -
insanları gördüğümüzde merhabalaşırken sarılıyo/öpüşüyo olmamız. yapmasan da garip buluyorlar neden yıllardır görmediğim samimiyetim olmayan x insanına sarılmam bekleniyor ya. samimi olduğum hayatımda olan biri olsa ben sarılırım zaten.

pandemi bu sosyal mesafe konusunda çok iyidi..
7 favorites - -
bu ülkede sorulmaması gereken sorudur.

hangi birini söylesem derken elim ayağıma dolaştı yazmaktan vazgeçtim.
5 favorites - -
daracık kaldırımda karşıdan yan yana üç kişi geliyor ve benim çekilmemi bekliyorlar. kendileri üç kişi arka arkaya geçseler, şu kola kola girmeyi o an için bıraksalar ölürler çünkü.

tabii ki kenara çekilmiyorum, güzelce çarpıp geçiyorum.

iş yerinde daha düşük statüde ve eğitimde insanların çalışmak yerine sürekli dedikoduya mesai harcamaları sonucu senin de iş yapmanı engellemeleri. en son böyle bir tanesi vardı. artık varsa da yok. bıçak gibi kestim, iş dışında konuşmuyorum. beni de kendisine çevirebileceğini sandı herhalde.
kim ne derse desin eğitim seviyesi böyle bir şeyde çok fark ediyor.

toplumda çocuklardan ve gençlerden daha fedakâr olmalarının beklenmesi. resmen bende travma yarattı artık kendime ait bir şey olabileceğini hissetmiyorum kaç yaşındayım. küçükken ilkokul öğrencisi falanım, düğüne giderdik. sürekli yaşlı bir teyze gelir benim altımdaki sandalyeyi ona vermem için pis ısrara başlardı. madem gücün yok, düğünde ne işin var? altımdan alınan her sandalyede gider yeniden sandalye alırdım. aldığım her sandalye başka bir yaşlı tarafından ısrarla gasp edilirdi. annem de bir kez olsun çocuk oturuyor, git kendin al demezdi. o sandalyeleri birbirinden çıkarırken kaç kere parmaklarım sıkışmıştır. kimisi derdini zikeyim diyebilir ama işte bende travma kaldı.

işe gidiş ve işten dönüş saatlerinde gençler çalışmış, yorgunlar, oturarak evlerine dönmek istiyorlar. sürekli bir yaşlı gelip başında dikiliyor. bunların kimisi bedava akbil yüzünden birkaç ilçe öteye gidip gezip tozan, hatta oralara sırf ekmek almaya gidip dönen dayılar, dedikodu yapmaktan dönen teyzeler. yine hayatını boş beleş geçiren, bunun karşılığında da sonsuz saygı bekleyenler. şu topluma bir değer kattıklarını düşünmüyorum.
bırakın da çalışıp yorulan gençler otursun. aynı yaşlıların otobüs dışında nasıl dipçik gibi olduklarını tahmin edebiliyorum. ama otobüste nedense ölecek taklidi yapıyorlar.
9 favorites - -
sizden aşağı olan insanların laubali tavırlarına maruz kalmak
12 favorites - -
Next (2) - Last Page (14)