piyasa dengesi için korkutan gelişmedir.
normal bir ülkede evet bu kadar fiyat dalgalanması görülmez ama normal bir ülkede milleti sokakta köpek yemez, çoluk çocuk kuduz olup ölmez vs. böyle bir ülkede konut piyasasını regülasyona bırakmak beni cidden korkutuyor.
size yaşanmış bir olayı anlatayım. bundan 2-3 sene önce ankara'da bir kamu kurumunun yeni yapılan ve bitmek üzere olan binası ile ilgili toplantıdayız. bina çok büyük, kurumda toplam 600 kişi ofiste çalışıyor, bina 1700 ofis çalışanına göre tasarlanmış. 105bin m2 binanın yarısı gereksiz tabi. bu sebeple 5 katlı binanın 2 katını hiç kullanmayacak, ısıtıp soğutmayacaklar vs.
neyse, konu mobilya alımına geldi, dediler ki bina 1700 ofis çalışanına göre tasarlandı, kırılan bozulan olur %30 da yedek alalım. toplam 2200 masa seti alacaklar, kurum çalışanı 600 kişi :) baktım ki bu iş çok saçma bir yere gidiyor, görevim olmamasına rağmen dayanamadım sordum yakın-orta vadede eleman alımı planlanıyor mu? hayır dediler... peki dedim 10 sene sonra tahminen kaç kişi olursunuz? özel bir kurum, fazla eleman alamayız en fazla 700 oluruz dediler.
peki dedim bugün 2200 set yerine 800 set civarı alsanız, yaklaşık 10 sene sonra tüm masa-sandalyeleri 900set olarak yenileseniz daha ekonomik olmaz mı? gereksiz adette almaz, bunları depolamaz veya bakım-temizlik yapmak zorunda kalmazsınız, hem çok adette aldığınız masa-sandalyeye 20 sene sonra kimi oturtacaksınız? evinizdeki 6 kişilik yemek masasına, kırılan dökülen olur diye 2 tane yedek sandalye alıp depoladınız mı?
elbette mantıklı geldi ve önerdiğime benzer adetlerde bir satın alma yaptılar.
benim gözümde üst kademedeki memurun geneli işte budur. aman büyük olsun, fazla olsun, devletten kopartabildiğimizi kopartalım. bütçe çıksın, mal gelsin de sonrasına bakarız, kırılmış dökülmüş paslanmış veya çalınmış bana ne, nasılsa "benim" cebimden çıkmıyor ya devlet ödesin.
şimdi aynı memurlara konut piyasasının regülasyonu teslim edilecekse evi olmayan, kirada oturan kendine çadır bakmaya başlasın.