bu konuyu düşünür düşünür dururum ama nedenini bulamadım. malumunuz kıbrıs mücahidlerinin (tmt - türk mukavemet teşkilatı) direnişi için mühimmat ikmali anamur-erenköy arasında yapılıyordu. erenköy harita üzerinden bakacak olursak birçok sıkıntılı yönü barındırmakta, şöyle ki;
anamur-erenköy direkt mesafesi 101 km. erenköy’ün tmt merkezi olan lefkoşa’ya kuş bakışı mesafesi ise 67 km. yani silahların anamurdan tmt’nin eline geçmesi için toplamda 168 km yol alması gerekiyor. 67 km kara toprakları içerişinde yol alması hem de düşman birlikleri arasında yol alması daha tehlikeli değil mi? halbuki;
anamur girne arası direkt mesafesi 90 km, ayrıca girne lefkoşa arası kuşbakışı mesafe ise sadece 17 km. bu alanlar yoğun türklerin yaşadığı alanlar. tabi ki girne lefkoşa arasında beşparmak dağları var ama bunun olumlu yönü de var. adaya getirilen silahlar dağdan daha risksiz bir şekilde geçirilir çünkü dağa daha kolay hakim olursunuz, gerilla olarak daha rahat hareket edilir. erenköy direnişi esnasında tmt merkezine uzaklığı ve arada türk yerleşiminin azlığıyla kopukluk oluştu ve erenköy direnişi desteksiz kalmış oldu. halbuki girne hem yakındı hemde arada beşparmak dağı olması nedeniyle erenköy’deki gibi saldırıya maruz kalmayabilirdi.
tabi şimdi büyük direnişten 58 yıl sonra oturduğum sıcak ortamdan bunu düşünüp de “kardeş bunlar yanlış yeri seçmişler” gibi komik bir şey söylüyor gibi durabilirim. komik de olabilir bilemiyorum. ama kafamda bir soru soru oluşuyor, merak ediyorum, niçin erenköy tercih edildi?
görsel

edit: görsel eklendi

-girne savaş öncesi türklerin yoğun yaşadığı bölge değildir.
-denizden ikmal için teknelerin yanaşacağı liman ya da benzeri küçük kayalıkların ve o bölgede yaşayan halkın tamamen size ait olması lazım ki düşman fark edemesin ya da engel olmasın.
-yazar arkadaş sanırım ya hiç kıbrısa gitmemiş ya da sırtında çantayla dağda gezmemiş.
beşparmak dağlarının rakımı 1350 metre. ve yapı olarak karadeniz kıyılarını andırır şekilde dik. onu besleyen küçük tepeler yok. normalde düz yolda taşımak için bile çok ağır olan silah mühümmatını nüfusun büyük bölümü rum olan bölgeden 1350 metre rakımlı dağdan taşımak için yüzlerce eşek ve insan lazım.
-beşparmakta tüm sahil kesimine hakim hilaron kalesi düşmanın elinde. 10 kişiden fazla tüm kalabalığı anında farkeder.
-ha diyelim mücahitler tüm bunları başardı. kimseye görünmeden tonlarca ağırlıktaki cephaneyi beşparmaktan aşırdı ve lefkoşaya götürecek. gene götüremez. çünkü beşparmak-lefkoşa arasında bugün yakın doğu üniversitesinin bulunduğu ova var. gönyeli bölgesi o dönem birkaç tane ağaç bile olmayan yaklaşık 10 km uzunluğunda ova. ova derken susuzluk yüzünden tarım da yapılmıyor. kurak dümdüz arasi. 20 temmuzda paraşütçülerimiz buraya atlamıştı.
yani kısacası girne-beşparmak hattı lojistik ve fiziken imkansız.