kapıcılık mesleğinin güzide iki karakteri arasındaki versustur.
maddiyat açısından;
seyit tamamen çok kazanıp az harcamaya (hatta hiç harcamamaya) odaklı, sokağa attığı yangın tüpünün dahi hurdasından kazanç sağlayabilecek ve nihayetinde biricik amacına ulaşarak apartmanın %51 hissesine sahip olabilen ama buna rağmen mesleğinden vazgeçmeyen bir karakter.
cafer ise seyite göre vizyonsuz, yıllarca aynı ceketi giymesine, yaptığı onca ek işe rağmen bunları kalıcı bir yatırıma dönüştürememiştir. kendisi bakkal ortaklığından pilavcılığa rağmen pek çok işe girmiş ama neredeyse tamamı fos çıkmıştır.
insan ilişkileri açısından;
bu başlık altında her ikisinin de hakkını yememek gerekir. zira riyakarlık ve adamına göre muamele söz konusu olduğunda seyit'in übeyit bey ile, cafer'in ise katil yavuz ile ilişkileri (yalakalıkları) at başı gider. ayrıca her ikisi için gizli saklı içki taşıdıkları apartman sakinleri ile olan menfaat ilişkileri de neredeyse birebir aynıdır.
görev aşkı açısından;
seyit görev adamıdır, yönetici albay'ın yorucu yangın tatbikatı antremanlarından aidat toplamaya it gibi çalışır. cafer ise katil yavuzun korumasını arkasına aldığında işten her türlü kaytarmaya bakar, gerekirse rapor alır ama raporlu olduğu zamanlarda pilav tezgahının başına geçmekten çekinmez.
daha çok farklı başlıklarda ekleme yapanlar çıkacaktır ama gözümde seyit bir başkadır, vizyonu ile finalde herkesi dize getirmeyi başarmıştır.