istatistik bilimiyle direk ilgili, psikoloji ve insanlık halleriyle de kısmen ilgili bir durumdur. bakınız izah edeyim:
aziz nesin'in de bir zamanlar ince bir ironiyle dile getirdiği gibi her 3 türk'ten 4'ü şiir yazar. ve bu 3 türk'ün büyük çoğunluğu erkektir. sadece türkiye'de değil, dünyada da bu böyledir. çünkü erkek dediğimiz varlık aslında duygularını ifade edemez, konuşamaz, düzgün cümle kuramaz, dili tutulur. bu durumda tutar hislerini şiire döker. eğitimlisi, eğitimsizi farketmez. balıkesir
ordonat'ta geçirdiği günleri bile
abdülhak şinasi hisar misali mısralara dökmeye kalkar. kadının ise böyle bir meselesi pek yoktur. onun işi konuşmak, konuşmak, konuşmak, didiklemektir. şimdi bu tabloyu veri alıp başarılı olan, (ölçüyü "edebiyat camiasında kabul görmek" olarak koyalım) erkek şair sayısını; şiir yazma girişimde bulunan erkek nüfusa oranlayalım. bir de başarılı olan (ölçümüz belli) kadın şair sayısını şiir yazma girişimde bulunan kadın nüfusuyla oranlayalım. karşımıza birbirine çok yaklaşan bir veri çıkar. velhasıl şiir yazmak, şiir yazmaya yazmaya kasmakla ilgili bir durumdur. çıkan sonuç da doğal olarak başlıktaki gibi hükümlere imkan tanır.
(not: elimde
hey dergisinin koleksiyonları var. amatör şair köşesine gelen erkek şairlerle kadın şairlerin oranlarını hemen aktarabilirim isteyenlere)