masum kısmını yersen...
29 aralık 2011 şırnak'taki köylülerin bombalanmasında ölen köylüler.
söylenene göre bildiğin kaçakçılık yapıyorlarmış. yani bildiğin hırsızlık. hatta bu hırsızlık öyle böyle hırsızlık değil, komple senin benim çocuğumun gırtlağından çalınarak yapılan bir hırsızlık; zira vergisiz, karşılıksız bir kazanç.
elli tane çocuk doğur, bana yüklensin; elektrik ödeme, bana yüklensin; su ödeme, bana yüklensin; kaçakçılık yap, bana yüklensin... oh ne güzel memleket.
bahman ghobadi'nin muazzam filmi
sarhos atlar zamaninda da vardi onlardan. tam da bugun yasanan facianin gectigi topraklarda geciyordu. dogru, masum degillerdi, senin cocugunun girtlagindan calinarak, ne bileyim bilincli vatandas olarak odedigin vergilerden gasp edilerek elde edilmis haksiz kazanclarla gunlerini gun ediyorlar, zevk u safa icinde yasiyorlardi. sahi olmeyi onlardan daha cok hak eden baska kim vardi?
p.s.: imla
kaçakçılık yapıyorlar. etraf şehirlerde, kasabalarda o kadar çok iş imkanı varken yapıyorlar hem de. cezası da bombalarla paramparça edilmektir. büyükşehire gelseler ruhu küflenmişler aşağılarlar, "mahvettiler güzelim şehirlerimizi" derler. paramparça edildikten sonra saatler geçer, kadınlar bile olay yerine ulaşırlar, battaniyelere sarılıp traktöre yüklenirler, tek bir devlet kurumu "ulen bizim vatandaşlara değil mi bunlar, acaba ne oldu orada" demez, olay yerine uğramaz.
ulen ne rezil, ne ruhsuz, ne insafsız, ne vicdansız, ne ilkel insanlar var be. yazık ulen, yazık. bir halkı mahvettiniz lan. inançlı biri olsam "ahları sizin peşinizi bırakmayacak, hepiniz elinizi sokup kalbinizi parçalamak istercesine acı çekeceksiniz, boğazınızdaki düğümü çözmek için tırnaklarınızı boğazınıza geçirmek isteyeceksiniz" derim, ama böyle olmayacağını biliyorum. o sinsi sırıtış dudaklarınızdan, o ruhsuz, sönük bakışlar gözlerinizden, o vahşet kokan kelimeler ağzınızdan hiç eksik olmayacak. bunu biliyorum.
örneğin, üç kuruşa alınan benzinin vergilerle 100 kuruşa satıldığı bir ülkede, devletten daha hırsız ve daha suçlu olmayan köylülerdir.
mazot kaçakçılığının cezası 5607 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanununa göre 1 ila 5 yıl arası hapistir. nitelikli hallerde alacağı azami ceza 10 yıl hapistir. o da iyi hal, etkin pişmanlık vs uygulanmadığı durumlarda.
ne kaçakçılık kanununda ne de başka bir yerde kolluk kuvvetlerine kaçakçıları f-16'larla bombalayarak öldürme yetkisi verilmediği gibi, böyle bir ceza da öngörülmemiştir.
türkiye'yi sekizinci sınıf batak bir ülke haline çevirmeye niyetliyseniz tabii iş değişir. askerin vahim bir hatalar zinciri sonucu öldürdüğü (umarım sadece hatadır, kasıt olması ihtimalini düşünmek dahi korkunç) köylülere karşın askeri, devleti savunacağım içgüdüsüyle insanlığınızı, vicdanınızı bir kenara bırakıp, takacak kulp da arayabilirsiniz, "masum değildi onlar, kaçakçıydı" laflarıyla ortaya da çıkabilirsiniz.
mazot ve sigaraya bedelinin üç katı vergi koyan eşkiya bir oluşumun tebaasıdır.
devletin ve milletin parasını çalan, hortumlayan "milliyetçi geçinen" yolsuz,hırsız,hortumcu şehirli, beyaz yakalı bir vatandaş kadar değerinin olmadığını anladığımız "milletin efendisi". hele bu yolsuz türk, köylü ise kürt olursa, biriyle "türkiye" gurur duyar diğerine ölüm haktır,azdır.
başka ülkelere girip petrol çalan devletlerden, çıkar için savaşı destekleyen petrol şirketlerinden, kendi vatandaşına petrol, sigara, içki vs. için hayvani vergiler koyan yöneticilerden çok daha masum olan köylülerdir. ama mazot kaçakçılığı yapanları hapse atmanın, petrol çalanlarla anlaşmalar yapmanın normal sayıldığı bir sistemin çarkları götüne kaçtığı için beyin fonksiyonları bozulan gerizekalı sürüsüne göre mazot kaçakçılığı yapmak çok daha büyük bir suçtur. ananızın amı yiyorsa gerçek hırsızları bombalayın.
suç işleyen köylülerdir. o bölgede askerlik yapanlar bilir ki çok sayıda devlet görevlisi, polis veya asker de bu kaçakçılıkta etkin görev alır, yani köylü kendi kendine sınırdan mazot kaçırıp satamaz, her şeyin bir usulü vardır, arkasında bir destekçisi vardır. bölge halkının da azımsanmayacak kadar çok kesmi bu işle geçinir. ha bunun cezası üzerine bomba yağdırmak mıdır, yargılarsın bunları, bunlara yardım yataklık edenlerin cezalarını verirsin aynı zamanda da bu kaçakçılığı engelleyecek önlem alırsın. en azından demokratik bir hukuk devletinde süreç bu şekilde işler. hiç savaş uçağı ile kaçakçılara bomba atan bir avrupa ülkesi görmedim daha.