hızlı gelişen sakalım, hassas cildim ve her gün tıraş olmamı gerektiren memuriyetim var. yıllarca farklı markalarda tıraş makinası, uzun yıllar başta
mach3 olmak üzere tıraş bıçağı kullandım.
eski makinalar (beko, philips, braun) randımanlı olmadı, özellikle boyun ve çene altında çok başarısızlıklar ve tahriş ediyorlardı. ayrıca haftasonu tıraş olmadığımdan, pazartesi günleri, fazla uzayan sakalımı kesemiyorlardı ve jilet kullanmak zorundaydım.
jilette de her köpüğü kullanamıyordum, sadece
nivea'nın jelini kullanabiliyordum. jilette sıcak su hazırla, yüzünü köpürt, her hamlede jileti temizle gibi zorunluluklar da beni zorluyordu.
böyle böyle bir jilet bir makina derken 2009 yılında
panasonic tıraş makinası ile tanıştım. o günden beri sürekli olarak makina kullanıyorum. hem daha hızlı, hem daha pratik hem de daha konforlu tıraş oluyorum. yüzüm tahriş olmuyor, bırak haftasonu arasını, bir hafta sonra bile bu makinayla tıraş olabiliyorum.
sonuç: elbette tıraş makinası, mümkünse
panasonic, hatta olabilecek en üst modeli (13 bin küsür devirli olanlar). benimki es-la63.