(bkz: favela sendromu)

^*

izmir'i iç kısmı tramvay dış kısmı izban olarak da modifiye edilebilir. teşekkürler izmir büyüksehir belediye!

yıllardır çevremdeki insanlara savunmaya çalıştığım kanaat. izmir'de sahil kesimlerinde ve öğrenci semti olmasından mütevellit bornova'da takılırsanız çok keyif alırsınız. fakat izbanın ilk durağından son durağına bir yolculuk edin bakalım o inkılap'lar, semt garajları, şemikler falan ne acayip yerler görün.

alsancak kordon mevkiinden 10 dakika içeriye yürüyün hilal mahallesi, ege mahallesi, basmane, tepecik, agora... kadıfekale'ye değin yolu var. çarpık kentleşme şenliği.
karşıyaka'ya doğru gittiğinizde bayraklı, gümüşpala, postacılar, onur mahallesi aman ya rabbi. bornova'nın arkalarında mevlânâ mahallesi, biraz kıyısında çamdibi...

hilal metro durağından izmir'in iç kısımlarına bir bakın ne kadar rezalet bir manzara söz konusu. gerçek şu ki izmir git gide kalabalıklaşıyor (istanbul'dan geliyorlar klişesine girmeyeceğim, istanbul'dan gelenlere sıra gelene kadar on binlerce suriyeli var) trafik sıkıntısı yaşanmaya başladı. izmir'in en merkezî semtlerinden olan alsancak'ta -ki karşıyaka/bornova tarafını konak/göztepe tarafına bağlıyor- üç bulvar var ve bunlardan bir tanesi bir gidiş bir geliş diğerleri ikişer gidiş geliş. 3-5 yıl sonra bu bulvarlar işlemez hâle gelecek.

basmane, kahramanlar, konak gibi yerler feci miktarda suriyeli kaynıyor. basmane ve kahramanlar'ın bir bölümünde türkçe kelime duyamıyorsunuz ki burası o çok sevilen alsancak'a yürümeyle 5-10 dakika olan yerler.

hayatında ne ibiza’ya ne favelalara gitmiş, izmir’de de epi topu bir yıl kalmış birinin tespitidir.

cehalet ne güzel lan, her şeyi biliyorsun.

şehrin göbeğinde gece kondu var demek istiyor

google’ı da kullanırmış kıyamam. beğenmiyorsan olup gidersin. istanbul’dan bir hevesle geliyorsunuz sonra bok atıyorsunuz. izmir bir istanbul değil evet. geliyorsunuz olağanca beyaz yakalı ahlakınızla, “yeaa biz de ilişelim kenara, çomar değiliz biz” diyorsunuz. sonra da “ama izmir çok köy” diye ağlıyorsunuz. hayatınız ağlamak üzerine lan. beğenmiyorsan gidersin olm, niye gelip ekşide bok atıyorsun. salak mısın sen? ağlayacağına şartlarını değiştir. allah yaratırken next next diyip geçmiş.

edit: arkadaş içerlemiş, dilimize özen gösterelim madem.

bir izmirli olarak altına imzamı atarım. belediyede çalışan yaşlı ve deneyimli bir şehir planlamacısı yıllar önce yapılan bir yerel televizyon programında şehrin(!) konut yapılabilir yüzölçümünün yüzde 60'nın çarpık kentleşme, gecekondulaşma tarafından işgal edildiğini söylemişti. bildiğin leş.

izmir'in sahil kısmı pirzola, iç kısımları incik

altına imzamı atmakla kalmayıp arttırırm.. kıyıları da leş. o yüzden gelip durmayın. biz kalkıp geliyor muyuz oraya ve de sonra aa burası çok reröre diyor muyuz ? demiyoruz. neden ? çünkü gelmiyoruz. siz de gelmeyin. yeter artık gelmeyin. köy la köy. gelmeyin olm.

insanların izmir'i mükemmel bir şehirleşmesi var diye seviyor sanan insan yanılgısı ile açıldığını düşündüğüm başlık.

izmir'i bu kadar sevdiren şey zihniyettir. diyecek bir şeyi olmayan kim varsa köy, lağım, dere, favela falan tutturmuş gidiyor. en son 12 yıl önce gidip 1 hafta kaldım. kaldığım yer de buca cezaevi'nin hemen yanındaydı.

sinirden ne diyeceğimi bilemedim. bu mantığa göre kayseri'nin ülkenin en elit şehri olması gerekir.