izmir'in benim bildiğim 3. otogarıdır.
ilki
basmane'deydi, sonraki
yeni garaj adıyla
halkapınar'daydı, atatürk stadı'nın yan tarafında, üçünüsü ve en yenisi ise halkın pek benimsemediği
izotaş adıyla ışıkkent civarındadır.
sık sık ziyaret ettiğim bu otogar istanbul'un esenler'i ya da ankara'nın
aşti'si kadar yoğun olmadığı için nispeten düzenli gözükmektedir. geniş, ferah alanlar sağlamaktadır ama o işlevsiz kocaman sütunlar nedir öyle?
gölgelik desem, izmir güneşini kesecek yapıda değil, yağmurla zaten işi olmaz...
palmiye desem, palmiye değil.
mantar desem, ne alaka? biri bana "dur" desin...
sanırım karşısındaki
çimentaş çimento fabrikasından ucuza çimento alındı ve bol bol beton dökecek yer olduğu için öyle ucube bir form kazandırıldı...
istanbul'da bir izmirli olarak sık sık gitmek zorunda kaldığım yerdir ama hem izmir'e gidişlerde hem de oradan ayrılışlarda içimi sıkan yerdir...