iyilik zayıflıktan doğan bir kavramdır, ancak zayıflığın olduğu yerde ifa edilir. bu gerçekliğe kayda değer herhangi bir iyilik düşünerek ulaşabilirsiniz. göreceksiniz ki aklınıza gelen tüm kombinasyonlarda en az bir zayıflık var. herhangi bir canlı doğası gereği iyilik yapmaz fakat kötülük ise onun için olağandır... hatta kötülük keyiflidir çünkü; semavi bir bakış açısıyla vicdanınızın çıkarınızla sevişmeye karar vermesi ile doğar. buna göre iyilik de regl dönemindeki vicdanınızın çıkarlarınıza ahlak dersi vermesinden ibarettir... fakat iyilik, insanın yüksek zekası ve bu zekanın boyutsal sınırlılığından doğan zafiyetinden ötürü bir süre sonra yaşam için zorunluluktur. çünkü vicdan (aslında zihnimiz) sistemi bıkkınlıktan sakındırmak adına iyilik yaptırır. sebebi ise kötülüğün süreksiz oluşu... çünkü kötülüğün sonu yokluktur, kötülük sürekli bir hal alırsa her şeyi bitirmek için nihayetinde kendisini de bitirir. dolaysıyla kötülük sürekli bir hal alamadığı için iyilik zorunluluktur...
kainat zihnimizin sürekli gelişimine müsait olsaydı iyilik belki sürekli bir hal alır ve kötülüğe gerek duyulmazdı, fakat algılayabildiğimiz kadarıyla kainat sınırlı ve buna uygun değil. eğer tanrı bu imkanı (sürekli gelişime uygun boyutu) cennette insanlara bahşetmezse kötülük orada da kaçınılmaz olur...