nasıl başlık açayım diye iki seçenek arasında kalınca saçma sapan bir başlık olmuş.
hükümetimiz farklı amaçlar doğrultusunda da olsa bu sürecin bu şekilde çok uzun süreceğine ve gerek ekonomik gerek psikolojik olarak toplumda büyük kayıplara yol açacağını fark etti.
bugün yapılan uygulama bunun işareti.
(
#105166694)
bunu gidip ispanya, amerika, italya, fransa ingiltere vs gibi ülkelerin hastanelerine söylesene dekilkalı
bugün bir yakınımızın kaybını öğrendikten sonra -hem de sadece 40 yaşında- bu düşünce şeklinden çıktım.
çünkü sorun şu ki kimi ne kadar nasıl etkileyeceği kestirilemiyor belli ki.
doğruluğu tartışılır bir uygulama.
10 milyon nüfusu olan bir ülke ile 60 milyon, 80 milyon, 200 milyon nüfusu olan ülkeler arasında bırakın da uygulama farklıları olsun.
"bu virüsün yayılması sağlık sistemini kilitlemez."
bundan italya'nın haberi var mı peki?
ya da istanbul'un?
isveç'te km^2 başına 23 kişi düşüyorken, istanbul'da km^2 başına 2500+ kişi düşüyor.
henüz tedavisi olmayan bir salgına karşı toplumu sürü bağışıklığı yoluyla korumak nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde hayal.
aylardır bunu anlatmaya çalışıyorum. ülke bazında yapılmışı varmış ne güzel. ingiltere ve japonya da bu yoldaydı bildiğim kadarıyla ama ödüm verdiler. çin zaten durum kontrol altında demekle yetiniyor. demese linç edilir.
65 yaş üstünü ve kronik rahatsızlığı olanları korumaya al gerisini koyver gitsin. maske sabun mesafe uyarılarını yine yap hobi olarak.
bir de hastalık var mı diye bakma antikor var mı diye bak.
sağlık sistemini tıkayan hasta sayısı değil yaratılan korku. ben dahi buna inanmama rağmen son bir haftanın 5 gününde kırgınlık ve ishal yaşadım ve ateş ve öksürük olmasa da korktum. normalde nefes darlığı yaşamadan hastaneye gitmemek gerektiğine inanıyorum ama ateşim çıksaydı ne yapardım kestiremiyorum. çünkü panik havası yaratılıyor. insanlar 110 yaşında ölümden kurtulan hastanın değil 32 yaşındaki kronik hastalıklı gencin ölüm haberini dikkate alıyor.
vazgeçecekleri uygulamadır
isveç'in nüfus yoğunluğunu dikkate aldığımızda bu metodun her ülke için mümkün olmayacağını, daha doğrusu nüfusun yoğun olduğu ülkeler için intihar olduğunu anlamak gerek. dokuz milyon nüfuslu new york'un tedbirsizlikten dolayi resmen patır patır döküldüğünü görüp nüfusun on beş milyonu aştığı ıstanbul için isveç modelini düşünmek nasıl bir kafadir anlayan beri gelsin.
edit:
isveç yüzölçümü 450.000 kilometrekare, toplam nüfus 10.500.000
istanbul: 5.461 kilometrekare, toplam nüfus 15.500.00
new york şehri: 1.214 kilometrekare, nüfus 8.450.000
zaten introvert olan iskandinav ulkelerindeki genel tutumdur.
iskandinav ulkeleri ile dunyanin geri kalan arasinda bir takim farkliliklar mevcuttur, bu nedenle dunyanin geri kanalina uygulanabilirligi cok da mevcut degildir.
birinci temel neden, iskandinavlar, normal sartlar altinda bile kisisel mesafe denilen zikkima cok hassastir. birisinin 1 - 1.5 metre yakinina girdiginizde rahatsiz edersiniz.
ikinci temel neden, hijyene dair dunya geneline gore cok daha iyi bir yerdeler.
ucuncu neden metabolizmal sebepler ve sauna kullanimi. (cok dogrudan corona ile alakali degil ama, mesela finlandiyada cok fazla insan grip salginlarina da yakalanmiyor)
dorduncu neden yogun alkol tuketimi ($aka $aka, iskandinavlar ickiyi agizlarina surmuyorlar... daha cok direkt damardan :)
bunlar ilk aklima gelenler ama dusunuldugunde daha da fazla sebep cikar muhtemelen...