anarak buruşuk memelerini bezgin günlerin
geçiyordum hüznün arkalarından
döşümde şehrin ahengini bozan ay resimleri
ve geceyi korkutarak durduran
tasarımlar.
(bkz:
çağdaş bir ürperti)
yok ve yaz günleri beni hatırlamıyor
boğulmuş hüznü gösteriyor bana memelerinden
geçiyorum bir yakıcı maviden derinleştirilmiş mora
geçiyorum ayaklarım altında kumları hıçkırtarak
kara yaz! karanlık yaz! kararan vücutlardan
rıhtıma varmayan ceset elbette hatırlanmaz
(bkz:
akdeniz'in ufka doğru mora çalan mavisi)
memelerini bana sıkıca bastırdığın
hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında
şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe
biz seviştikçe bizi acıtan
kukumav kuşları, mânilerle dolu bir yatak
zaç yağı şişeleri kocaman.
....
ey çırpınan bir geyiktir memelerin
karnın ısırgan otları gibi aklımda
(bkz:
kan kalesi)
yüzüme bak
ve yüzümü hırpala
yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak
sen
her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat
yaban, diri memelerinden ısırmak
dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için
çok oldu tepelere vurdum kendimi
(bkz:
sevgilim hayat)