sulalesi rahat adamin. oglen yemegine cikilmadan once mavi-beyaz yaka ayirmadan yuruyun lan gidiyoruz diyor. butun uretim durmus, telefonlara bakan yok. kapidaki guvenligi bile goturuyor. hayat 1 gunlugune dahi olsa guzellesiyor.
zor zamanında çok az çalışanı yanında durur destek olur.
avrupa’da var bu kültür. belki gün ortasında değil ama çoğu küçük çaplı iş yeri veya ofiste arada sırada iş çıkışı bara gidilmesi gerçeği var. hem işle ilgili konular konuşulup çözüme kavuşuyor, hem de çalışanlar kaynaşıyor. patronunla masada oturup bir iki bira içerken hem sen ona bir şeyler katıyorsun işle ilgili hem o sana. ayrıca patron çalışanlarını iş ortamı dışında da tanımış oluyor, daha iyi tanıyor onun için çalışan insanları. bu şekilde yeri geldiğinde hallerinden daha iyi anlayıp performanslarını artırıyor. bu sebeple aslında patrona faydası olacak bir aktivite, neden böyle bir şeyi finanse etmesin?
özellikle isviçreli ve alman birkaç firmada patron olmasa da üst düzey yöneticilerin kendilerine tahsis edilen şirket kartlarından altlarında çalışan elemanlarla iş çıkışları bara gidip gün içine çözülemeyen sorunların çoğunu birkaç saat içinde çözdüğüne şahit oldum.
bizde dinsizlikle suçlanacak patrondur.
edit: yeri geldiğinde iyi niyeti suistimal edilecek patron denmiş doğrudur işler genelde böyle yürür hep. fakat o kişi de eğer birden fazla eleman çalıştıran bir patronsa az çok insan ilişkilerinde iyi olduğunu farzediyorum.
nüfusu izmir'den daha az olan soluk benizli ab ülkelerinde yaşanacak aksiyonlar için çokta kasmamak lazım.
mümkün değil... yani yolda 1 milyon dolar bulma ihtimalim, patronumuzun ihtimalinden daha kuvvetli. öylesi biri...
bire bir başlıktaki cümleyi kurardım daha gün ortasında. saat bir - iki gibi.
tüm ofis nevizade ya da çiçek pasajında bir yere otururduk.
akşam üzeri evine gidenler dağılır, biz kalanlarla farklı mekana geçerdik.
güzel günlerdi.
sektör : bilişim
mekan : istanbul
dönem : 2010lu yıllar
sonra ne oldu da bitti : şirketi kapattım
eski iş yerimde 20bin lira ederindeki ekranı kargoyla gönderip 30bin lira almak yerine antep'e gidip bizzat takıp 92bin lira alınca bizim patron bendensiniz lan gidin bu akşam yiyin için diye göndermişti. kendi gelmedi ama nomıssız.
5yıl beraber çalışarak deneyimlediğim patrondur. bir zamanlar böyle bir müdürüm vardı kulakları çınlasın. meslekte yılları devirmenin verdiği bir kafa hali vardı adamın. yapılması gereken işleri hiç aceleye getirmedi nasılsa hallolur derdi. içmeye bahane arardı , en ufak şeylerde bile hadi bu akşam bir organizasyon yapalım kutlamak için der akşam kendimizi rakı sofrasında bulurduk. okulumdan ayrıldı.
patronumdur..
haftada bir sirket kantininde icme gunu duzenlenir.. sinirsiz icki, atistirmalik ikram edilir..
bunun da haricinde bu yaz bir cuma gunu havanin cok guzel olmasi dolayisiyla ogleden sonra butun sirkete mail atip "hollanda'da bu kadar guzel hava kolay kolay bulunmuyor, ofiste kendinizi heba edeceginize plaja filan gidin, ogleden sonra hepiniz izinlisiniz" demisti..