kolerada hayat kurtarıcıdır ama gripte de şart değildir.

ilk defa thomas latta tarafından uygulanmıştır. dünya tıp tarihinde koch ve pastör’ü biliriz ama böyle önemli bir şeyi deneyip başarıya ulaşan bilim adamını ismen bilmemek de bizim ayıbımız olsun.

hastada damar yolu açılamazsa (damarı görünmüyordur, nöbet geçiriyordur vs.) ve acilen ilaç ya da sıvı verilmesi gereken bir durumsa intraosseöz yani kemik içine de uygulama yapılabilir. geçici bir yoldur. mümkün olan en kısa sürede venöz yol açılmalıdır.

sıvı uygulaması için endikasyonlar resüsitasyon, rehidrasyon ve bakımı kapsar. resüsitasyona ihtiyaç duyan hastalar hemodinamik stabiliteden yoksundur ve akut hacim kaybını veya eksiklikle sonuçlanan mevcut intravasküler volüm azalmasını düzenlemek için sıvılar kullanılır. rehidrasyon, durumun tek başına oral sıvılarla düzeltilemediği devam eden veya önceden var olan bir açığı düzeltir. bakım sıvıları alan hastalar hemodinamik olarak stabildir ve günlük sıvı ve elektrolit gereksinimlerini oral olarak karşılayamazlar.

oral alım, sıvı almak için en doğal ve tercih edilen yöntemdir. bununla birlikte, akut bir hastalık nedeniyle oral alımı tolere edilemediği durumlarda, ıv alternatif yollar, sıvıların vasküler sisteme uygulamak için kullanılır.

sıvılar kristaloidler ve kolloidler olmak üzere ikiye ayrılır. her işlem gibi gelişebilecek bazı komplikasyonlar vardır. hava embolisi, hematom, aşırı yüklenme, flebit, enfeksiyonlar nadiren de olsa görülebilir. özetle hekim gerekli görmediyse serum konusunda ısrar etmeyiniz. kamu spotu mode off.

(#172497295) bu tanım tamamen yanlış olmasa da, tam olarak doğru anlamı içermiyor.
kısaca tanımlarsak "intravenöz sıvı tedavisi, sıvı takviyesi amaçlı uygulanan tedavidir."
sıvı tedavisi, sıvı ihtiyacı olanlara uygulanır, örneğin aşırı sıvı kaybına bağlı dehidratasyon, hipovolemi vs. bu tedavilerde uygulanan sıvıların genel adı olarak serum ifadesi kullanılır. bazen daha hızlı etkilemesi istenen ilaçlar bu sıvıların içine konularak damar yoluyla verilir, örneğin bazı antibiyotikler, burada tedavi edici olan serum değil sıvının içindeki ilaçlardır, dolayısıyla bu ilaçlara serum denmez. bazı durumlarda tedavi amaçlı uygulanan kendisi tedavi edici olan örneğin kuduz serumu, tetanoz serumu veya damar yoluyla beslenme amaçlı protein içeren, yüksek doz şeker içeren serumlar da vardır.

bu konu öyle 3-5 kelimeyle anlatılmaz, bu işi hekimlere bırakmak en iyisidir. ben hastayım, bana serum ver diyenleri de kürekle kovalamak lazımdır.
serum kelimesinin farklı anlamları da vardır merak edenler araştırsın, okusun.